Dün akşam, lig ikinciliğini maç fazlası ile de olsa geri alacağımız coşkusu ile stada gittim. Maçın Cuma günü olması ile hafta sonu olması arasında hiçbir fark yokmuşcasına her yer yeşil-beyazdı. Mutlu yüzler, birbirleri ile şakalaşanlar, ilk golü Turgay mı Volkan mı atar iddiaları… Yusuf Restaurant yine yönetim taraftar el ele görüntüsü içinde maç saatini bekliyordu.

Biliyorduk.. emindik.. kesin demiştik..

Üç puan da bizim, coşkusu da bizim olacaktı..

öyle hissediyorduk.

Biz mi çok kendimize güvenmiştik yoksa birileri bizim bir taraflarımızı mı kaldırmıştı?

Maçın başlaması ile kendi aramızdaki skor tahminlerimizin hangisinin tutacağını konuşuyorduk ki Gençlerin ani gelişen atağı ile hop noluyoruz endişesi içinde acabaları da düşünmeye başladım. Bu takım değil miydi, haftalarca yüzümüzü güldüren, bize şampiyonluk hayalleri kurduran? Bu Turgay değil miydi, geleceğin Hakan Şükür’ü dediğim, Shin giderse gitsin bizim Turgayımız var?

Maçın neredeyse dörtte birlik zaman dilimi içinde, acabalarıma cevap bulamamışken çok şükür Ergiç’in golü geldi ve yersiz düşüncelerimden bir an olsun kurtulmuştum. Ben maç skorunu abartanlardandım 5-0.. ki Turgay, Serdar’dan dönen topu biraz kafasını kaldırarak kaleye bakıp vursa belki de Nasrettin Hoca misali ya tutarsa diye avutacaktım kendimi. Ama birkaç dakika geçmeden rüya bitmişti. Hurşit bir bardak soğuk suyu suratıma fırlatınca gözlerim saha içinde Keçeli’ye takılı kalmıştı. Boş bakışlar ile Volkan’ı ve Hüseyin’i izliyordum artık.

Hani bir ümit der ikinci yarıyı beklersin ya devre arasında, hani dersin ya kendi kendine; şimdi hoca gereken önlemleri alır takımı ikinci yarıya öyle çıkartır, rahat ol sen diye..

Ben de TFF logolu karton bardaktan yudumlarken çayımı bunları düşünüyordum sahada tek pas oynayan yedeklerimizden Kirita’ya bakıp; nerede Hüseyin nerede Kirita? Fair Play ligindeki rakibimiz Gençlerbirliği ile oynuyoruz aman Hocam hiç gerek yok şimdi Krita’ya.. Hüseyin A-Milli olmuş bir futbolcu, hiç kıyaslanabilir mi (?) 3 puan mı? Kartlardan kırmızı mı?

Biz bunları yeneceğiz, bu işin başka yolu yok (!) Yeneceğiz, yeneceğiz de nasıl? Volkan hala ilk yarıda bıraktığım o dalgın bakışlarımın içinde. Bir orta yap be kardeşim şu topun biraz da altına gir de öyle vur belki Turgay boyu posu ile çıkar o ceza sahasının içinde bir Höyt der de belki bir gol olur. Ozan; Türkiye’de en iyi orta yapan futbolculardandır deyişlerimde haftalardır güme mi gitti şimdi? İyi ki varsın Ali, iyi ki Bursasporumuza geldin. Top nasıl ortalanır şu bizim Volkan kardeşimize de bir göster antrenmanlarda.. Çözmüşler bizi hocam, hep sağdan hep sağdan olmuyor artık. Batalla’ya da yüklendikçe yüklendik, ah bir de Mustafa Sarp’ımız olaydı yanında. Tadeu diye bir futbolcumuz mu var bizim? Neredesin Shin, neredesin Sercan?

- Hadi arkadaşlar bir yer değiştirelim, belki bir şeyler olur.

Kaldı 15 dakika..

Dakika 80, olan oldu...

Bir şehir haftalardır kurduğu düşlerin rüyasından uyandı.

Biz neden şampiyonluğa oynayamıyoruz? Bizim neyimiz eksik?
 
Maç bittikten sonra bir ağabeyim şöyle diyordu; ‘’ Sen camiamısın ki şanpiyonluk hayali kuracaksın. Yazık değil mi Fenere, adam onca paralar yatırmış gitmiş bilmem kimleri almış. Sana mı yakışır şampiyonluk, Galatasaray’a mı? Haftalardır bazılarının dilinden düşmez oldu Bursaspor. Biz artık ırkçıyız, Hiç mi seyretmedin televizyonları, iki lafın birinde '4 hafta önce oynanan Bursaspor maçında başladı herşey..' Nerede senin o büyük camian? Hani seçimi kazananlar ilk kazmayı vuruyorlardı stada? Stad olmadan şampiyon olunmaz, bilmiyor mu bunları hiç senin o büyük camian?’’

Belki Turkcell Süper Lig’te ikinci olamadık ama Fair Play liginde hala ikinciyiz..

Yazık oldu, hem de çok yazık..

Harun Aydın

Teksas.org

Sizde yorum yapın sizinde yorumlarınız yayınlansın;
http://forum.teksas.org/viewtopic.php?f=1&t=7948