21 Temmuz 2013 | 16:51
13480 okunma
Taraftarlarımız, olaylı Beşiktaş maçı sebebiyle yargılandıkları ikinci dava olan 6. Asliye Mahkemesi'ndeki davadan dolayı aldıkları cezaları protesto etmek ve bir basın açıklaması yapmak üzere Bursa Adliyesi'ne yürüdü ve burada bir basın açıklaması yaptı. Darağacına asılmış iki yeşil beyaza boyanmış cansız manken ve bir adet yeşil beyazlı tabutun da kullanıldığı protestonun ardından taraftarlarımız Adliye önünden ayrıldı.
Kamuoyuna,
Bizler, bugün buradayız çünkü söylememiz ve haykırmamız gereken şeyler var.
Bildiğiniz gibi olaylı Beşiktaş maçı sebebiyle bizler ve 90'dan fazla arkadaşımız olayların içinde olduğumuz ve olayları çıkardığımız gibi iddialarla 2 yıldan uzun süredir birçok davada yargılandık ve yargılanmaya devam ediyoruz. Sürecin başında aylarca cezaevinde yattık. Daha önceki yıllarda DGM'de yargılanmıştık. Bunu tek yaşayan yine biz olmuştuk. Bu olaylar sebebiyle de en başta örgüt suçlamasıyla yargılanmaya çalışıldık. Bursa şehri ve Bursaspor camiası ne yazık ki bu kardeşlerine o zaman sahip çıkamadı. Şimdi aynı olaylar sebebiyle yine çeşitli cezalar aldık. 70'ten fazlamız yine hapis cezalarına çarptırıldı. Kimimizin cezası ertelendi, kimimizinki ertelenemiyor. Buradaki bazı kardeşlerimizi belki de yeniden cezaevine yollamak durumunda kalacağız. Temyize başvurduk.. Ama bunu hak etmediğimizi düşündüğümüz için, bunları yaşamak için ne suç işlediğimizi sormak için buraya geldik.
Ülkede başka hiçbir statta olay çıkmıyor, bizim dışımızdaki tüm tribün grupları sanki şeker çocuklardan oluşuyormuş gibi, bizler hep futboldaki şiddetin günah keçileri ilan edildik. Hep sahipsiz kaldık, gıkımızı çıkarmadık. Ama hiç değişmiyor. Yine olan bize oluyor. Ülkede sporda şiddete dair bir yasa çıkıyor ama biz TCK'dan yargılanıyoruz. Öyle ki bazı kulüp çalışanları bazı arkadaşlarımıza bireysel bazı siyasi davalar bile açabilir hale geldiler. Şehrin, şehri yönetenlerin, kulübümüzün, yerel ve ulusal basının maruz kaldığımız bu çifte standardı görmesi için daha ne yapmamız gerekiyor? Biliyoruz, susmamız isteniyor ama haksızlığa karşı susmak genlerimizde yok.
Biz, "Artık yeter" diyoruz. Bizden başka herkes uslu çocuk, bir biz suçluyuz. Bu masala ancak çocuklar inanır. Bu böyle bilinsin. Bugün sesimize ses katmayan da bir daha yanımıza gelmesin.
TEKSAS