Divan Başkanlık Kurulu Başkanımız İdris Sevinç konuşmasında 15 Temmuz'da yaşananların ardından Bursaspor yönetim kurulunun sergilemiş olduğu tavırdan dolayı tebrik etti. Sevinç, " Çok büyük belalarla karşılaşma noktasındayken milletimizin, medyamızın ve idaremizin vatan ve millet sevgisi tankların önüne geçmiş, şahadet şerbeti içmek için milletimiz birbiriyle yarışmış ve şükürler olsun ki bugüne gelinmiştir. Tüm kuruluşlar gibi Bursaspor'umuzda üzerine düşen katılımları gerçekleştirmişler ve bu katılımların dışında da en güzelini stadyumda netice hoş olmasa da taraftar ve yönetim olarak hazırlanan güzel bir tablo ortaya çıkarıldı. Şehitlerimizin tamamının ismini okudular. Her zaman iftihar ettiğimiz Bursaspor taraftarı Adana deplasmanına giderken Niğde'ye uğrayarak Ömer Halisdemir'i kabri başında yad ettiler. Bunu düşünüp, gerçekleştiren taraftarımızı da kutluyorum. Geçen süre içerisinde malum federasyonlarda seçimler yenilenmiş ve kulüp başkanımız Ali Ay Kulüpler Birliği yönetim kuruluna seçildi. Kendilerini kutluyoruz. Geçen toplantımızda Vakıfköy'deki sahalara vefa örneği olarak 5 kulübün isminin verilmesi istenmiştir. Bununla ilgili kendilerine yazı yazdık. Bilgi verilirse memnun oluruz. Son günler PFDK'nin ayırımcılığını kınamamak elde değil. Kulübümüze ceza veriliyor. Başkana ceza veriliyor. Yıllardır şike ile ilgili konuşulduğu halde taraftarımızın açmış olduğu ufak bir pankart nedeniyle ceza alıyoruz" dedi.
Divan Başkanlık Kurulu Genel Sekreteri Av. Haluk Sivri, Tüzük komisyonunun yapmış olduğu çalışmalar hakkında Divan Kurulu üyelerini bilgilendirdi.
ADEMOĞLU: " BU TAKIMIN ETRAFINDA KENETLENELİM"
İkinci Başkanımız Ali Ademoğlu Divan Kurulu yaptığı konuşmasında şu ifadelere yer verdi;
"Bugün buraya gelirken güzel haberler ile geldik. Mustafa Bozbey, Mustafa Dündar ve Recep Altepe Başkanımızdan güzel haberler aldık. İlerleyen günlerde sizlere takdim edeceğiz. Başkanımız bizimle birlikte değil. Hakkımızı ve haklılığımızı savunmanın suç sayıldığı bu dönemde kendisine hak mahrumiyeti cezası verildi.
Lafı hiç uzatmadan, bükmeden aklımızdan geçen neyse, yüreğimizden geçen neyse bunları sizlerle paylaşmak için karşınızdayım. Bursaspor deyince ilk akla gelen şey nedir? Bursaspor eşittir futbol takımı değil mi...Denklemi böyle kurduğunuzda, başarı ya da başarısızlığın kriteri, sahada aldığınız sonuçtur. Sahanın dışında yaptıklarınız, en fazla şu anda bu salonda kaç kişi varsa, o kadar insanı ilgilendirir. Ancak biz yöneticiler olarak, olaya böyle bakamayız.. Takım maç kazanıyorsa doğru işler yapıyoruz, eğer kaybediyorsa yanlış yoldayız dersek, aynı bundan önce olduğu gibi ne hesabı doğru düzgün yapabiliriz, ne de kulübü borç batağından kurtarabiliriz. Bursaspor'un dünyası, sadece 70'e 120 metrelik oyun alanı değildir değerli divan. Bu alanın dışında bir hayat var. Ve bu hayat, saha içindekinden daha acımasız. Bizim kimseye şirin gözükmek gibi bir kaygımız yok. Bizden politika yapmamızı kimse beklemesin. Neysek oyuz. 8 aydır her divan toplantısında sizlerin önüne bazı rakamlar koyuyoruz. Niye yapıyoruz bunu... Sabah akşam elimizdeki mali tabloya bakıp, Bursaspor'un borcunu görünce mutlu olduğumuz için mi? Hayır... Taraftarımız, camiamız, Bursaspor'u sevenler ne durumda olduğumuzu görsünler, neyin mücadelesini verdiğimizi anlasınlar, beklentilerini ve hayallerini ona göre oluştursunlar. Üstüne basa basa söyledik. Önceliğimiz ekonomik yapıyı düzeltmek dedik.
Bunu yaparken ligden çekilecek halimiz yok. Bütçemize uygun bir takım kuracağız, bu sezon bir geçiş yılı olacak dedik. Sabır istedik, destek istedik. Ama açık söyleyeyim; Bursa'dan beklediğimiz katkıyı maalesef göremedik.
Önemli olan sadece takım başarısı değildir. 6 sene önce şampiyon olmuş kulübün bilançosu bu mu olmalı? 300 milyon borçla, ödeyemediğin futbolcu alacaklarıyla, piyasaya onca borcun varken, üstelik boynunda bankaların kredi ipiyle gezerken, bizi Avrupa Kupaları'na alırlar mı sanıyorsunuz?
Değerli divan, hayal aleminde yaşamayalım. Rakamlar artık futbolun ta kendisidir. Eğer biz gelirlerimizi arttırıp, ödemelerini gününde yapan bir kulüp olursak, hiç kimsenin kuşkusu olmasın, en kral takımı biz kurarız. Bunun için ben 10 yıl bekleyin demedik ki? Bu telaş niye, bu sabırsızlık, bu öfke niye, anlamakta güçlük çekiyoruz. Daha ligin ikinci haftasında herkes barut fıçısı. Takım sahaya çıkmadan maçı kaybetmiş bir psikolojiye sahibiz. Kazanacağız, kaybedeceğiz...Bazen mücadele hoşumuza gitmeyecek... Bazen hata yapacağız...
Ama 10 yıl değil değerli divan, biz bir yıl sabır istedik. Eğer bu kaybetmişlik duygusuyla hareket edersek, oyuncuların kim olduğunun, hocanın kim olduğunun, başkanın kim olduğunun hiçbir kıymeti harbiyesi kalmaz...
Biz gökten zembille inmedik. Biz de tribünlerin içinden geldik Bizim en büyük özelliğimiz, 'ölüyü bile canlandıracak taraftara' sahip oluşumuz değil miydi arkadaşlar. Şimdiyse canlıyı öldürmeye çalışır gibi bir hava var.. Hocaya inanmayanlar olabilir, oyuncuyu beğenmeyenler olabilir...
Ama sevgili divan, sezon başladı. Ne olur artık bu tartışmaları bir kenara bırakalım ve bu takımın etrafında kenetlenelim. Kağıt üstünde harika duran ve aynı zamanda pahalı bir takımın geçen yıl bize yaşattığı ızdırap ortada. Başarının bir kaç tane anahtarı vardır ve en önemlisi de beraberlik, inanmışlık ve dayanışmadır. Ama sevgili divan biz daha ikinci haftada, bu anahtarı denize atmaya kalkıştık.
Buradan bütün camiaya sesleniyorum. Forma bizim onurumuzdur... Bursaspor forması giyen de bizim evladımız. Bir baba, evladını ıslıklamaz, yuhalamaz, moralini bozmaz. Elbette eleştirir, elbette kulağını çeker ama küsmez, sırtını dönmez, kucaklamasını bilir. Bunu defalarca ispatlamış, bunu dosta düşmana defalarca göstermiş Bursaspor taraftarına da bu yakışır. Yıkılmış bir binanın altında kalan Bursaspor'u, o enkazın içinden çıkarmaya çalışırken, bize transfer yap, hocayı gönder diyenlere sesleniyoruz...
Bunu tek başımıza değil, bu tehlikeyi fark edip, bizimle birlikte enkazdan betonları kaldırmaya çalışan taraftarımızla, bizimle işbirliği yapan sponsorlarımızla, reklam verenlerimizle birlikte söylüyorum; Sosyal medyayı manipüle eden, kendi oyuncusuna, hocasına, başkanına buradan hakaret edenlerin yakasına hep birlikte yapışın. Onları bu söylediklerine pişman edin.
Biz kazazedeyi sağ salim kurtaralım diye uğraşıyoruz, onlar daha enkaz kalkmadan, takım elbise giydirin diye baskı yapıyorlar. Enkazdan elbirliği ile çıkaralım, emin olun en güzel kıyafetleri giydiririz. Bayramdan sonra kurucu 5 spor kulübünün ismi Vakıfköy'deki sahalarımıza verilecek"
FATİH PULAT: " KÜÇÜLMÜYORUZ AKSİNE ZIPLAMA YAPMAK ÜZERE BİRAZ EĞİLİYORUZ"
Kulübün mali konuları hakkında Mali Asbaşkanımız Fatih Pulat söz aldı. Fatih Pulat şu açıklamayı yaptı;
Şimdi yine bizim ritüelimiz haline gelen, rakamlar konusunda size son derece sade ve net bilgiler vermek istiyoruz. Devraldığımızda toplam futbolcu alacakları net olarak 46 milyon 566 bin Euro'ydu... Şu anki oyuncu kadromuzun alacağı rakam ise 33 milyon 695 bin Euro'dur..Yani biz takım maliyetinde net hesaplama üzerinden yaklaşık 12 milyon 870 bin Euro bir tasarruf gerçekleştirdik. Bu arada oyuncuların maç başı alacaklarını hesaba katarsak, bu tasarruf 1,5 milyon Euro daha artmış olacak.
Bu konuyu biraz daha açmak gerekirse, bizim dönemimizde yaptığımız transferlerin toplam bonservis ve kiralama bedeli 350 bin Euro'dur.Biz devraldığımızda ise kulüplere kiralama ve bonservis bedeli olarak 4 milyon 350 bin Euro ödememiz gereken borç vardı. Bizim ilave ettiğimiz 350 bin Euro ile birlikte ortaya çıkan toplam 4 milyon 700 bin Euro borcun, 3 milyon 50 bin Euro'sunu ödemiş olduk.Bunun yanısıra geçmişten kalan menajer borcu ise 3 milyon 25 bin Euro'ydu. Bizim yaptığımız transferlerin toplam sözleşme bedelleri 17 milyon 475 bin Euro iken bu transferlere ilişkin yapılan menajerlik anlaşmalarının bedeli de 942 bin 312 Euro'dur ve bu bedel üç sezon içinde ödenecektir. Ve hâlihazırda menajerlere kalan toplam borcumuz 2 milyon 700 bin Euro'dur. Gelelim kredi borcuna...
Göreve geldiğimizde devraldığımız toplam kredi borcu yaklaşık 69 milyon Türk lirasıydı ve bu borcun bir kısmı ipotekliydi. Şu anda ise bankalara hiç bir ipotek olmadan, yaklaşık 78 milyon Türk lirası borcumuz bulunmaktadır. Şimdi kredi borcunda bir miktar artış olduğunu sizlerde fark ediyorsunuz.
O konuyu da açıklık getirelim. Reklam ve sponsorluklarla ilgili sözleşmelerimizle birlikte, futbolcu satışından elde ettiğimiz bonservis gelirleri de dahil olmak üzere, kullandığımız kredilerin yaklaşık 10 milyon liralık kısmı çek ve senet karşılığı olup, tahsil edildiğinde toplam borcumuzun 10 milyon liralık kısmı kapanacaktır. Bu arada 8 ayda ödediğimiz toplam 13 milyon 500 bin liralık faizin de bu artışta önemli bir rolü olduğunu belirtmek isteriz. Ancak artışın asıl sebebi, 8 ayda ödediğimiz yaklaşık 115 milyon liranın bir kısmının ne yazık ki kredi enstrümanı ile karşılanmış olmasıdır. Bu arada sponsorluk sözleşmeleri ve futbolcu satışından doğan gelirlerimizin yaklaşık 10 milyon TL'lik kısmını da henüz kullanmadık. Neticede göreve geldiğimizde devraldığımız 291 milyon liralık borcu, yaklaşık 40 milyon lira düşürmüş bulunmaktayız Yani biz hedeflerimiz doğrultusunda, size söz verdiğimiz gibi borcumuzda bir azalma sağladık ve Bursaspor'u borcunu aksatmadan ödeyebilen ve hatta ödemeler noktasında neredeyse günü yakalamış bir kulüp haline getirdik. Bu arada size müjdeli bir haberimiz var. Toplam borçtaki bu düşüş sırasında, gayrimenkul satışımız söz konusu olmadığı gibi, ikinci bir benzinlik arsası daha alınmış olup, 6 aylık bir süre içinde yaklaşık 25 milyon liralık bir değere sahip yeni bir mülkümüz olacaktır. Biz 122 Milyon liralık vergi borcu için görüşmeler sonucunda borcumuz 7.380 bin TL olarak revize edildi. Şu hususu özellikle ifade ediyorum. Biz devletin çıkarmış olduğu vergi yapılandırma kanunu çıkmadan önce işlemi gerçekleştirdik. Zamanla yarışarak yaptığımız çalışma neticesinde 10 milyon TL'lik yükten kurtulduk. Bursaspor'un üzerinde yıllardır Demokles'in kılıcı gibi duran olaydan başarıyla sıyrılmış olduk.
Bursaspor'un 18 tane locası satıldı. Yaklaşık 6.5 milyon dolarlık bir rezerv var. Başkanımız bu yıl geçiş yılı derken herhangi bir küçülme anlaşılmasın. Aksine biraz eğilerek zıplayacağız. Şirketleşme huşunda ilk adımımızı attık. Öz sermayesi yaklaşık 350 milyon TL olan bir şirket olacağız. Bunu nasıl yapacağız. Mevcut stadyumumuzun kiralama süresini uzatacağız. Bu bize ciddi bir büyüklük sağlayacak. Halka arz konusu var. Ciddi anlamda bir çalışmayla halka arzı başarıyla yönetirsek kulübe 200-250 milyon tl akış yaratabiliriz. Artık dernekleşmeden ziyade kurumsal bir anlayış ortaya koymamız gerekiyor. Danışmanımız çalışmaya başladı."