Şenol Güneş sözlerine "Belki de bugün susarak anlatmak daha iyi olurdu" diyerek başladığı basın toplantısında, Kasımpaşa ile zevkli bir mücadele oynayacaklarını vurguladı.
Teknik Direktörümüz Güneş takımın son durumu hakkında şu açıklamayı yaptı; " Sakatlığı bulunan Ethem Ercan Pülgir takımdan ayrı koşuyor. Dün itibariyle Holmen'in sakatlığı oldu. Onun dışında sakatımız yok. Kadro olarak Kasımpaşa maçına eksiksiz çıkacağız. Kasımpaşa son yıllarda çıkış yapan bir takım. İyi oyuncuları var. Açık futbol oynuyorlar. Modern futbolun tüm uygulamalarını sahaya yansıtıyorlar. İyi bir takımla oynayacağız. İki iyi takımın güzel futbolunu bekliyorum. Kazanmaya ihtiyacımız olan bir maç. Puan olarak biraz daha yukarıda olmamız gerekiyordu. Puan kaybı istemiyoruz. Kazanma hırsızımı yukarı çıkarmak durumundayız. İyi oyun ve iyi sonuçla umarım bu maçtan ayrılırız."
CEZALAR ADALETLİ OLMALI
Kasımpaşa'nın hocası iyi bir insan ve iyi bir hoca. Kasımpaşa semtine olan bir takım. Taraftar olarak sayısal bir çokluğu yok. Kurumsal yapısı, tesisleri ile iyi bir kulüp. Bizle karşılaştırınca bizde bunların hepsi var ama taraftar bazında elimizde tutamıyoruz. Şampiyonluk yaşamış bir kent takımıyız. Büyük bir bölgenin takımıyız. Taraftarı da olan bir takımken bazı sebeplerden dolayı taraftarımızı zorla sahaya getiriyoruz ve zorla da elimizden alıyorlar. Bu futbolun patronlarının işi. Çözüme ulaşmak için kanun çıkarmak önemli. İlgili kişi ve kurumlarla diyalog kurarak çözüm aramak gerekir. Sadece kurallar çıkarılıp cezalar uygulanıyor. Suçu yapana değil herkese ceza veriyoruz. Zaman zaman futbol sahasına gelip izlemeye çalışan engelli arkadaşlarımızın da mağdur olduğu bir dönemi yaşıyoruz. 3-5 kişinin suç yaptığını düşünüyorsunuz cezaların adaletli olduğunu düşünmüyorum. Suçu yapan kimse onlara verin. Küfürse şiddetse küme düşürelim kapatalım kulüpleri. Suçun karşılığı verilmeli ama adaletli verilmeli haksız verilmemeli. Masumca oraya gelenler bir daha gelmezler. Onları kaçırmamak gerekiyor. Oturduğunuz yerden ceza vererek bu işi yönetemeyiz. Hergün takımla beraberim ben hergün kararlarımı sorguluyorum. Bu tip kararlar verirken dikkat etmek gerekiyor. PASSOLİG kartı alan taraftarlarımızın günahı neydi? Bizim hatalarımız vardır yapmamamız gerekiyor ama ben Balıkesir maçında ceza alan takımı görünce ben ülke futbolunda adalete inanmıyorum. Böylesine Fair-Play'a örnek olacak maçtan sonra ceza alıyorsanız onun için susmak daha iyi diyorum. Çünkü yine ceza alacağız. Maçlardan önce ve sonra konuşmak zorunluluğumuz. Ben mecbur kalıp konuşuyorum. Ben, sinirlenip konuşup da neden para cezası alayım. Konuşmama hakkımı kullanmalıyım. Antrenörlerin bir dertleri var ve bir şey söylüyorlar. Onları kurullarınıza çağırın ve dinleyin. Hemen ceza veriyorlar. Hadi biz yaşlandık geçtik. Gençlerin önünü kapatmayın bari. Biz zaten 40 yıldır konuşuyoruz. Söylemlerimizin bir şeye yaramadığı yerde bizi neden konuşturuyorsunuz maçlardan evvel veya sonra. Ne diyeceğiz maçlardan sonra alamadık maçı üzgünüz mü diyeyim? Gerçeği konuşsam konuşamıyorsun çünkü sen rahatsız olacaksın. Özgür ortam sağlamazsınız yaratıcılık ortaya çıkmaz. İnsanların özgürce düşüncelerini söylemesi gerekiyor. Bu şiddete, tahrike yönelikse ceza uygulansın. Adamına göre ceza uygulanıyor. Öteleme çıkarıldı adamına göre. Gücünüz varsa kullanıyorsunuz. Böyle adalet olur mu? Spor barış, kardeşlik diyoruz ama tersini yapıyoruz tüm kirlilikleri burada görüyoruz. Biraz daha dikkat edilmeli. Hep aynı şeyi yaşıyoruz. Bir kriz var. 5-10 yıl sonra bu gidişle Türk futbolu olmaz. Millet basketbol maçlarına, bayanlarda voleybolu takip eder veya dizi izler. Kendi dertlerini unutmak için insanlar dizileri izliyorlar. Küfürü kim ediyorsa zaten toplumsal bir ayıp. Toplumun durumu ne? Bazen duygular bastırılamıyor. Biz sağduyulu davranmalıyız. Tribünde 10 kişi sağduyulu davranmayınca tüm seyirciyi yok ediyorsun. 10 bin kişi ceza alıyor. O zaman Gençlerbirliği'ne ödül verelim. Taraftarı nasılsa yok. Ya da taraftarı olmayan takımı en iyi takım yapalım. Buna çözüm yolu bulalım. Bu böyle gitmez. Cezayla değil de ödülle bazı şeyleri yapın. Bu futbol bir oyundur, keyiftir. Şuanda kimsenin keyfi yok. Futbolu kulüpler birliği değil futbolu o işi yapanlar yönetmelidir. Hakemler, oyuncular, antrenörler de kulüpler gibi eşdeğerde genel kurulda söz sahibi olmalı. Yöneticiler yarın gidiyorlar ama futbol adamının hayatı ve mesleği bu. Onun daha çok söz sahibi olması lazım. Biraz farklı boyutlara bakmazsak bu iş iyiye gitmiyor. Basketbol bence futbolu geçti. Voleybol da öyle. Kendi içinde bu işi yöneten bizlerin de hataları ve eksikleri var. Bunların Kasımpaşa maçıyla ilgisi yok. Bu bildiklerimizi yok sayıp maça hazırlanacağız yani. Böylelikle Kasımpaşa maçının önemini bir kez daha söylemiş oldum."
"AKSİ HALDE FUTBOLUN SAHİBİ OLMAYACAKTIR"
"Bu açıklamalardan sonra Ceza bekliyor musunuz?" sorusuna Güneş şu yanıtı verdi:
"Bilmiyorum ki ceza verilir mi? Ben kimseye hakaret etmiyorum ama düşüncelerimi söylüyorum. Bunu bastıramıyorum. Ben ceza çok aldım. Çok haksızlığa uğradım. Saha içinde, saha dışında. Buna rağmen konuşuyorum. Kurallar silsilesini bu şekilde uygulamazsanız benim gibi Ertuğrul da, Tolunay da, Mehmet de hepsi de isyan edecektir. Orada saha sonucu ayıp susanlar olacaktır. İyi gidiş olmadığını düşünüyorum. Hiçbirşey yokmuş gibi davranamayız. Suç unsuruna sokarlar mı bilmiyorum. Hayırlısı olsun. Federasyona, kulüpler birliğine herkese iş düşüyor. Antrenör ve oyuncular daha güçlü hale gelmesi lazım. Aksi halde futbolun sahibi olmayacaktır. Herkes parasını kovalıyor şu anda. Öyle bir sistem oldu. Herkes borcumuz var diye ağlıyor, bağırıyor, bu işi yapmak istemiyorum diyor. O zaman kapatın bu işi. Bilim adamları konuşuyordu şimdi film adamları konuşuyor. Film adamları filmle ilgili konuşur, bilimle ilgili konuşmaz. Futbolcular için sendika kurulmalı ve haklarını savunmalı. Bunlar olacağına kulüpler birliği toplanıyor. Borçlar, vergi borçları konuşuluyor."
KUPA MAÇINI NEDEN BİR HAFTA SONRA OYNADIĞIMIZIN YANITINI HENÜZ ALAMADIK
"Bizim kupa maçının neden çarşamba günü olduğunu öğrenemedim" diyen Şenol Hoca şöyle devam etti:
"Bence yer bulamadılar bir hafta sonraya attılar. 27 günde 9 maç yapacağız. Daha önce yaşadım ben. O zaman da play-off sistemi çıktı. Sonra bir daha neden uygulanmadı? O zaman 3 günde bir maç yapıyorduk. Alelacele yapıldı. Sonra vazgeçtiler. Seyahatler var, Türkiye'nin koşulları var. 3 günde 1 maç yapacağız. Ayın 7'sinde başlıyoruz, 3 Ocak'ta bitireceğiz. Kasımpaşa, Karabük, Trabzon 3 lig maçı 2 de kupa maçı oynayacağız. Ben oynarım sorun değil ama bunu niye yaptılar açıklasınlar. Biz de öğrenelim, haklıymışlar deyip saygı duyalım. Bilgi verirlerse memnun oluruz. Madem bu kararlar alınıyor onların da haklı taraftarları vardır. Bilgilendirilmek istiyoruz. Bu süreyi geçirecek takımımız var. En çok hücum yapan takımız ama geçmişte 9 penaltı pozisyonumuz oldu 1 tane penaltı atamadık. Tehlikeli frikik bile kazanamadık. Olmuyor tesadüf işte. 11. maçı oynadık."
BÜYÜK KULÜP OLACAKSAK BUNLARI AŞMALIYIZ
Kulübün maddi sıkıntısı hakkında gelen soruya Güneş, " Her işte aksamalar olacak ama bu takıma zarar vermemeli sürekli olmamalı. Ben başkana "Eğer ekonomimiz yoksa ona göre yaşayalım" dedim. Hergün aynı şeyi konuşmayalım. Oyuncuların da özveri yaptığını düşünüyorum sezon başından beri. Siz benden daha iyi biliyorsunuz saklamaya gerek yok. Başkanın da derdi var çabalıyor, üzülüyor. Burada mühim olan takıma nasıl katkı sağlayacağız. Büyük kulüp olacaksak bütün bunları aşacağız. Bunları da yaşamayı bileceğiz ama şu anda sıkıntı var. Oyuncu arkadaşlardan bana da yansıdığını söylüyorum. Başkan bugün konuşacak. Çek, senet veya söz yapılacak bir şey söyledi. Alalım almayalım, bekleyip devrede bunun neticelenmesi lazım. Maçların en yoğun dönemine giriyoruz. Bunları konuşmaya zamanımız yok. Oyunculara söyledim söz verildiyse almalısınız. Değer kaybına uğruyor insanlar. Konuştuğunuz zaman işi aksatır ve değeriniz yok olur. Para kazanmasından çok oyuncunun işini yapması ve değer kazanması gerekiyor. Yeri geldiğinde hakkını savunmalı. Başkan ve yönetimden biran evvel halletmesini bekliyoruz. Hallederse katkı yapar. Halletmese bile biz işimize bakacağız. Hepimiz enerjimizi Kasımpaşa maçına odaklayacağız. Hergün yeni bir gün yapmamız lazım. Dikkatimizi dağıtmayacağız. İnşallah düzelir olmayacak bir şey değil, Trabzon ile Bursa'yı karşılaştırdığım zaman Trabzon küçük bir şehir ama daha büyük transferler yaptı. 13 Milyonluk transferler yaptılar. Borcu bizden fazla. Biz borcu nüfus olarak kaldırırız. Sadece maça gelsinler, kombine alsınlar, lisanslı ürünlerden alsınlar. Bunu istiyoruz. Bu düşünceleri işlemek medya olarak sizin de bunu sahiplenmeli desteklemeniz gerekir. Bu Bursaspor'a göre olmalı. Şampiyonluk lafını o yüzden etme hakkına sahip değiliz. Diğer takımların harcamalarına bakın bir de bize bakın. Enerjiyi sağlayacak gücümüz var. Kendi kabuğuna çekilse bile yine de kullanabiliriz. Bizimki çorak arazi değil futbol adına verimli arazi. Buradan herşey çıkar, futbolcu da çıkar, yönetici de, taraftar da, hoca da çıkar. Ama Trabzon'da ekonomisi belli ama futbol kültürü var. Burada 3 milyon nüfusun var. Tarafsız insan bile maçınıza gelir. Trabzon'da insanlar özellikle kışın köyden gelemiyor.
BU ŞEHİR TAKIMINA SAHİP ÇIKMALI
Bir medya mensubunun "Bugüne kadar Bursaspor camiasından beklediğinizi buldunuz mu?" sorusuna Güneş, "Takım ile ilgili dersen biz işin başındayız. Takıma da söyledim. Doğru oynuyoruz. Takım olarak iyiyiz. Geldiğimiz mesafede bir basamak daha yukarı çıkmak lazım. Bu bize yetmez. Bununla yetinirsek bizi geçerler. Puan kaybımız onu gösteriyor. Tecrübe eksiğimiz var. Bunların hepsi zaman işi. Futbol böyle bir şey. Takım oluşmada mesafe aldık ve camiayı harekete geçirdi. Hemen şampiyonluk gündeme geldi. Oyuncularımızın bir kaç tanesi dışarıda ve gündeme çok geliyorlar. Onlar da mutlu olsunlar. Burada oynamıyorlarsa başka yerde oynasınlar. Orada çok daha iyi oynayabilirler.Futbol böyle bir şeydir. Benim sıkıntım yok. Sadece taraftarı heyecanlı gördüm ama sayısını az gördüm. Sayısı az ama heyecanlılar. Taraftarımızı tribünde gördüğümüz zaman bu tarafı da halletmiş olacağız. Bu şehir takımına sahip çıkmalı. Sabır olmadan, emek vermeden, cesaretli olmadan başarı gelmiyor. O yüzden ona devam edeceğiz. Ekonomik olarak sıkıntılar var. Oyuncularım bana alacağım var diye gelmesi sevmediğim bir şeydir. Söz verildiyse yapılmalı. Başkan da heyecanlı. Çalışıyor. Saha sonuçları, iyi futbol, taraftar oyuncu birlikteliği, camianın ileri gelenlerinin de sokulması bize adım attırır.