Güler, konuşmasına yaklaşık 6 aydan bu yana Mali Asbaşkanlık görevini yürüttüğü halde, haftabaşında katıldıkları bir programa kadar hiçbir gazete ve gazeteciden, mali konularla ilgili soru ve röportaj talebi gelmediğini hatırlatarak başladı.
Bu konudaki haberlerin gerçekliği araştırılmadan, sağlaması yapılmadan kamuoyuyla paylaşıldığını ve yanlış bilgilerle adeta okurların aldatıldığını ifade ederek şunları söyledi:
"İsteyen yayın kuruluşu, herhangi bir iddia veya mesele hakkında, merak edilen bütün rakamları bizden alabilirler. Geçtiğimiz hafta bir yayın kuruluşu, pazar günü oynadığımız Ç.Rize maçında bizi programa davet ettiler. Bir gün sonra biz de yayına çıktık. Mali konulara hakim olduğumuz için herhangi bir hazırlığa gerek de duymadık. Yani bizi davet ettikten günler sonra programa çıkmadık. Gerek sportif gerek idari, gerekse mali, dersine çok iyi çalışmış bir yönetimiz. Bursaspor, sadece yönetimin kulübü değil, her bir taraftarımızın, kulüple ilgili merak ettikleri herhangi bir konuda bilgiye ihtiyacı olduğunda, biz cevap vermeye hazırız.
Gazeteci arkadaşlarımızın insanlara net ve doğru bilgiler aktarmaları gerekir. Mesela bugünkü köşe yazısında alacağı olan arkadaşımızın ismini bile açık yazamıyorlar. Buna gerek yok. Onlar söyleyememiş, ben söyleyeyim. Bahsettikleri kişi Mesut Mestan. Aslına bakılırsa köşe yazısında verdiği rakam da yanlış, ben doğrusunu birazdan söyleyeceğim.
Mesut Mestan 2004 yılından itibaren çeşitli zamanlarda ve defalarca Bursaspor'un nakit ihtiyacı yaşadığı dönemlerde makbuz karşılığı kulübe borç vermiş. Fakat süre içinde bunları tahsil edememiş. Kaldı ki yöneticilik yaptığı dönemlerde de böyle bir talebi olmamış zaten.
Alacaklarını tahsil edemediği dönemde ise, yine bu alacaklarına karşılık benzinlik arazisine icra takibi dolayısıyla tedbir koydurmuş. Bu nedenle, biz bu arazi üzerinde bir tasarrufta bulunamadık. Benzinlik yapamadık. Kendisinin açtığı iki dava ve bir icra takibi vardı ve biz de kendisiyle uzlaşma yoluna gittik. "
İcra takibi başlatılan iki dosyadaki toplam alacağı 1 milyon 98 bin TL'ydi. Bunların tümü de belge karşılığı verilen paralardır ve bunlarda zaten Bilirkişi raporlarında mevcuttur. Zaten kayıtlarda olanın dışında hiçbir ödeme bilirkişi raporunda bile yeralmamaktadır.
Bursa 8.Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki bu davalar ve icra takipleri dolayısıyla, dosya masrafları, vekalet ücretleri ve tazminat da rakama dahil olunca, 1 milyon 481 bin 859 lira 81 kuruş gibi bir bedel ortaya çıkmaktadır.
Ayrıca neredeyse 10 yıl boyunca kulübe verdiği paralar sadece tl olarak değil, dolar ve euro olarak da alınmıştır. Aradaki kur farkını da hesaba katınca rakam 1.48 milyon TL'ye çıkması da doğaldır.
Bu arada biz kendisiyle yaptığımız protokolde, sözkonusu ödemeyi hem TL üzerinden hem de 8 taksite bölerek aslında yasal hakkı nakit ve defaten almak olduğu halde, Bursaspor'un ekonomisini zora sokmadan bu protokolü gerçekleştirdik. Bursaspor Kulübüyle, Bursasporlu bir işadamının davalık olmasının şık olmadığını da hep birlikte kabul ettik.
Bu arada sözkonusu gazeteci arkadaşın ıskaladığı birde UEFA boyutu var. UEFA geçmiş dönemlerle ilgili bir borcun, mali tablolar içinde bulunduğunu görünce, hangi yaptırımları uyguluyor, bunu unutmuş sanırım. Dolayısıyla geçmişe dair ödenmemiş ya da yapılandırılmamış bir borcun kalmaması için çalışmak sanki suçmuş gibi gösteriliyor.
Bu arada kararların 4 kişi tarafından alındığı, yöneticilerin haberinin olmadığı şeklinde bir iddia var ki, tümüyle yalan... Bakın işte bu 21.8.2015 tarihinde bu protokol ve ödemeyle ilgili aldığımız yönetim kurulu kararı. Altında 10 yöneticinin imzası var. 4 kişiden başkasının haberi olmaması mümkün mü? Tüm yöneticiler işadamı, birkaçının ya toplantısı ya da yurtdışı seyahati olabiliyor. Biz kararlarımızı bütünlük içinde alıyoruz.
Tekrar rica ediyorum. Okurlarını kandırmasın. Kamuoyunu aldatmasın bu arkadaş. Eğer merak ettikleri birşey varsa arasınlar, bizden cevap alamıyorlarsa, cevap vermediler diye yazsınlar. Bursaspor birtane. Lütfen kamuoyunu yanlış bilgilerle yönlendirmesinler.
Bizler, emanetçiyiz. Bursaspor'un bütçesindeki her kuruş bizim emanetimizde. Biz emanete hıyanet etmeyiz. 3 sene sonunda bu işi yaptık mı yapamadık mı, ona göre karar versinler. "