» Bursaspor ile tanışmanız ?
Küplüpınar mahallesinin %99 Bursasporluydu, mahalledeki arkadaş grubumuz ile 6-7 yaşlarında Bursaspor maçlarına gitmeye başladık, Rahmetli Abdül o zamanlar benden daha çok maça gidiyordu. Abilerimiz o zamanlar grup halinde darbukalar eşliğinde yürüye yürüye, tezahuratlar eşliğinde giderlerdi, bizde çocuk olarak onların arkalarına takılıp giderdik. O yıllar Amigo, Rahmetli Yaşar Baba'ydı.
» Odam Kireç ve diğer bestelerin tribüne nasıl kazandırdınız ?
Odam kireç tutmuyor ve beraberiz senle geçsede yıllar bestelerini Rahmetli Abdül ile birlikte yaptık, gece yatarken aklımıza bir beste gelir, Rahmetli Abdül ile uykumuz kaçar sabahlara kadar oturur beste şu şekilde olsun, şöyle olsun derken güzel olana kadar uğraşırdık. 1986'da ben okulu kazandığımda, Rahmetli Abdül o yıllar Şadırvan grubuyla tanışmış. O zamanlar 20-30 kişilik bir gruptu, o dönemler Tofaş'ın basket maçlarına gidildiği için Bursaspor maçları dışında haricinde hafta içi beraber oluyorduk, herkes mahallelerinde etrafındaki arkadaşlara öğretiyor, maç sabahları Bomonti'de buluşuluyordu orada da besteler maçtan önce öğreniliyordu. Stat'â gidildiğinde kağıta yazılmış olan bestenin sözleri dağıtılıyordu, o şekilde tüm tribüne öğretiyorduk.
» Şadırvan grubu kimdir ?
Rahmetli Metin Abi (kro Metin), Abdül, Gürkan, Avni, Sakal İbo, Talebe Mehmet, Yusuf, Rıdvan daha var tabi ki hepsini sayamadım. Bir anı anlatayım o yıllardan; Rahmetli Metin Abi şadırvanın ocakçısıydı, normalde futbol ile alakası olmayan bir kişiydi, ben Ankara'da okuduğum dönemlerde bir deplasmana götürüyorlar ve hoşuna gidiyor ondan sonra Bursasporlu oluyor. Genelde insanların saygı duyduğu biri olduğu için Metin Abi o dönemden sonra ortamda disiplin sağlamak için bize çok faydası oluyordu.
» Sizin yıllarınızda deplasmanlar ve tribün kültürü nasıldı ?
Eskiden kavgasız deplasman çok azdı ve deplasmanlara 80-100 otobüs gidilirdi, meşhur Aydın deplasmanına gidildiği sene askerdim. Ondan önceki sene otobüs kalkmadığı için Aydın'a garajdan 12 kişi gittik, 8 kişi olmadığı için 4 kişi girebildik. Birde Aydın'da yaşayan Bursasporlular falan az kişi vardı bütün Aydın tribünleri bize küfür etti. Ondan sonra seneye daha kalabalık geleceğiz diye konuşmuştuk ama o kadar kişi (8.000) gideceğimizi sanmıyordum. Mesela hiçbir zaman İstanbul deplasmanları olaysız geçmezdi. İç sahamızda oynadığımız maçlarda da bir kültür vardı, gece stat önünde sabahlanırdı. Bu gece maçları çıktığından beri bu kültürde ortadan kalktı.
Mesela Teksas'ın dışında, kapalı tribünde Kansas vardı, onların amacı da herhalde Teksas'ın bulunduğu tribünün üstü açık olması ve sesin sahaya iyi gitmediği için, atmosferi daha üst düzeye çekmekti. O zamanlar teller yoktu, Bursaspor hangi kaleye atak yapıyorsa o kaleye doğru ilk yarının sonlarında bir göç başlardı. Karlsruhe maçında 25.000 kişi tribündeydi koltuk olmadığı için herkes iç içe oturuyordu. Ondan sonra Maraton ve Kapalı Kale Arkasının üstüne ek basamaklar yapıldı.
Bir de yabancı takımlarının atkılarını takma kültürü vardı. Tribünümüzün ilk atkısı "Yeşil İnciler" atkısıydı. Şimdi olan yeşil renk giyinme kültürü o zamanlar yoktu, daha çok kont mont ile insanlar maçlara gelirdi.
Tribünlerimizin en sevmediğim yanı da çok çabuk emekli oluyoruz 30-35 yaşına gelenler elini ayağını çekiyor.
» Timsah simgesinin çıkış öyküsü nedir ?
İlk simgemiz inciydi. Yeşil inciler olarak sadece yazılıyordu hiçbir kullanım şekli yoktu. Gürkan'ın büfesinde oturuyoruz Lemi Abi (Lemi Keskin) geldi. Uzun zamandır düşünüyoruz ve Timsah simgesini kullanmak istiyoruz hatta Uludağ yoluna çıkıp bağırdık timsah ismi daha gür çıkıyor dedi. Timsah simgesinin çıkışı buradan geliyor. İlk timsah kelimesinin geçtiği tezahüratı ben yapmıştım. "Hanginizde var böyle büyük taraftar, haydi bastır yeşil timsahlar"
» Geçmişten bir Bursaspor 11'i çıkartmanızı istesek ?
Seyrettiklerimden şöyle bir onbir olabilir.
Kaleci: Gançev
Defans: Mirza - Semih Yuvakuran – Kerekeş – Sedat III
Orta Saha: Muzaffer - Seidiç – Feridun – Pingel
Forvet: Elvir Baliç – Nejat Biyediç
Teknik Direktör: Sepp Piontek
» Son olarak güzel anılarınızdan anlatır mısınız ?
- Aydın'ı 4-0 yendiğimizde Bursaspor bu lige ağır geliyor diye gazeteler başlık attı, hafta ortası gazeteler yıldırım baskı yaptı öğleden sonra biz o gazeteleri arabanın camlarına koyup Heykel'de tur atmaya başladık, tabi gören ne oluyor falan şaşırıyor, gazeteye okuyunca millet tüm şehir havaya girmişti.
- O zamanlar Şadırvandan çıkardık, Kafkas'ın yanında Bursa Hakimiyet gazetesinin binası vardı. Gece 1 gibi ertesi günün gazetesi baskıya çıkardı, biz beklerdik o saatte kadar gazeteyi alıp kahveye gider, kim transfer edilmiş, kim gitmiş heyecanla okurduk.
- Eşkel'i unutamayız mesela; Eşkel'de kendimiz bir baraka yapmıştık, yazları oraya giderdik, takım nasıl kamp yapıyorsa bizde orada tezahürat kampı yapardık. Mesela Bursaspor sezonu açmadan 1 gece önce orada Bursaspor gecesi yapardık, ertesi günde otobüslerle sezon açılışına giderdik.
Röportaj İnadına Fanzin'in 7. sayısında yayınlanmıştır.
Fehmizat Bayraktar Röportajı
Röportaj: İnadına
06 Şubat 2009
www.teksas.org