Bursaspor'umuzda, 1972-1986 yılları arasında futbol oynamış, 34 kez A Milli Takım formasını giymiş olan efsane kaptanımız Sedat Özden Bursaspor Futbol Okulu'nda eğitim alan öğrenclerimize hitaben yaptığı konuşmada " Futbolunuzu geliştirmek için çok çalışıp, güçlü olmanız ve kendinize güvenmeniz gerekiyor" dedi.
Bursa Kent Müzesi'nde gerçekleştirilen söyleşiye Altyapıdan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyemiz Ali Turan Gençlik Geliştirme Program Sorumlumuz Adnan Örnek, U15 ve U16 takımımızın teknik heyet ve futbolcuları, katıldı.
Moderatörlüğünü emektar araştırmacı gazeteci İsmail Kemankaş'ın yaptığı panelde Sedat Özden gençlere tecrübelerini aktardı.
"KÜÇÜKKEN AYVA SATIP, MAÇA BİLET ALIRDIM"
Futbol aşkının Bursaspor kurulmadan çok küçük yaşlarda başladığını belirten Sedat Özden, Bursaspor kurulmadan önce taraftarı olduğu Çelikspor'un maçlarını Atatürk Stadyumu'nda yakından takip ettiğini belirtti. Bursaspor'un kurulmasıyla birlikte Bursa'da herkes gibi kendisinin de Yeşil-Beyaz sevdaya kapıldığını söyleyen Özden, "Bursaspor'un tüm maçlarını stadyumda izledim. Yeşil Beyaz sevdaya Mesut Şen'i, Ersel Altıparmak'ı izleyerek başladı. O zamanlar tribünden "Mesut, Ersel Gol" diye bağırırdık. O dönemde çirkin ve kötü tezahürat olmazdı. En fazla maç sonu alkışlarla protesto edilirdi. Okula gider ders çıkışında ayva satar maça bilet alırdım. Sokak arasında futbol oynarken rahmetli Sabri Kiraz'ın Merinos sahasında seçme yapacağını öğrendim. Kendi aramızda bize maç yaptırdı. Maçın 15 dakikasında bana seslendi ve "Gel bakalım" dedi. Ben korkarak yanına gittim. İçimden "Yanlış bir pas attım herhalde" dedim. Bana "İyi futbol oynuyorsun, seçildin" dedi. O sahada Sabri Hoca 10 kişi tespit etti ve o isimler uzun yıllar ligde oynadı."
A TAKIMDAKİ İLK MAÇIMDA GOL ATMA MUTLULUĞU YAŞADIM
Uzun yıllar Bursaspor formasını terleten Sedat Özden başarısını çok çalışmaya bağlı olduğunu söyledi. Özden, "Beni 1972–73 sezonunda dönemin Teknik Direktörü Metin Oktay A takıma aldırdı. Kendisi bana "Eger benim dediklerimi yaparsan ileride Türk futbolu senden bahsedecek. Ben İzmir'de Alsancak Stadyumu duvarına günde 1000 defa sağlık topu vuruyordum. Sen de güçlenmek için bunları yapacaksın" dedi. Bursa'da Eskişehir maçı oynuyoruz. Maç anında bir darbe hissettim ve kapalı tribüne doğru uçtum. Maç sonrası bir bankta otururken beni düşünceli gören Metin Oktay yanıma gelip, "Ne düşünüyorsun" dedi. Ben de "Sen bu liglerde mücadeleye gireceksen çok fırın ekmek yemelisin" diye düşünüyordum dedim. Onun için çok çalışmak lazım. Kuvvetsiz olduğum zamanlar çok korkardım. Güçlü insan hiçbir şeyden korkmaz. Çok zor şartlarda futbol oynamaya çalıştım ve hiç yılmadım. Bursaspor A takımıyla sahaya çıktığım ilk maçta gol attım. Alsancak Stadyumu'unda Göztepe ile oynuyoruz.. O dönemde Alsancak Stadyumu'nun zemini kömürdü. Sinan ağabeyin sakatlanmasıyla ikinci yarıda oyuna girdim. Ceza sahası dışından vurduğum şut köşeden ağlarla buluşmuştu. Maçın ardından Göztepe'nin kalecisi Seyfi gelip beni tebrik etmişti. O dönemde başkanımız Rahmetli Şükrü Şankaya, Emirhan'da bulunan dükkanında bana imza attırdı. Bana "Kaç para istiyorsun?" diye sordular. Ben de "Ne parası, ben artık Bursasporlu oldum" dedim. O gurur bana çok şey kattı. Aileme koşarak imza attığımın sevincini onlarla paylaştım. Para her zaman ikinci planda olmalı. İçindeki sevda bitmezse, futbol aşkınız için çok çalışırsanız zaten paralar size kendiliğinden gelecek. Çalışın, çalışın, çalışın. Eksik yönlerinizi görerek özel çalışın. Ben her idmandan sonra en az 15 dakika çalıştım. Bünyesini kendinden daha iyi tanıyan olmaz. Hiçbir zaman ben artık oldum demeyeceksiniz. Şans verildiği zaman en iyi şekilde kullanacaksınız. Başarılı olmamda ailem, çevrem, yediklerime dikkat etmem, öğretmenlerimin ve antrenörlerimin dediklerini yapmam etken rol oynadı. Hiç geriye bakmadım. Hep ileriye baktım"
AVRUPA'DA OYNAMAK İSTEMİŞTİM AMA OLMADI
Sporcularımızın " Bursaspor'dan başka bir takımda neden forma giymediniz?" sorusuna Özden, " Bursaspor aşkı ben de kurulduğun günden bu yana var. Buranın ekmeğini yemişim. Beni Sedat 3 yapan bu camia. Bir transfer hikayemi size anlatayım. Benim Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor yurtdışından da Real Zaragoza ve Stuttgart kulüpleri transfer istemişti. Ben Avrupa'da oynamak istiyordum ancak askerlik sorunu nedeniyle o takımlara gidememiştim. Bir gün yine Bursaspor'da mukavelemi yenilemiştim. İmza karşılığında 1 daire ve 500 bin TL aldım. Dairenin değeri 1 Milyon olsa toplamda 1.5 Milyon TL'lik bir rakamdı. O dönemde rahmetli Cruyff, Türkiye'de Avrupa Karması ile maç ayarlamıştı. Beni Avrupa karmasına seçmişti. İstanbul'da otelde konaklıyorum. Otelde Fenerbahçe Başkanı Ali Şen'i gördüm. Kendisi bana, "Bursa'ya imza attın. Fazla konuşmayacağım telefonu kaldırıyorsun ve ben Bursa'da oynamak istemiyorum diyeceksin" dedi ve 10 Milyon TL'lik çeki masaya önüme koydu. Ancak ben kabul etmedim. Bugün futbolu bıraktıktan sonra 30 yıl geçse bile Bursa'da insanlar saygı gösteriyorlar. Tramvay kullanan arkadaş camı açıp, bana selam veriyor. Bu çok farklı bir duygu."
YABANCI SAYISI ÇOK FAZLA
Türk futbolundaki yabancı futbolcu sayısının çok fazla olduğunu dile getiren Özden, " Ben bu kadar yabancı futbolcunun liglerde yer almasına karşıyım. Bana kızanlar oluyordur ama benim fikrim bu. Ben kendi yetiştirdiğim oyuncuyu takımımda oynatamayacaksam altyapıya ne gerek var. Kapatın o zaman. Bizim zamanımızda 7-8 tane altyapıdan çıkan futbolcu A takıma forma giyiyordu. Sizler "En iyisini ben yapacağım yabancının ne işi var" diye çalışınız. Bunu sizlerden istiyoruz. Yabancılardan ne eksiğiniz var? Biz kendi değerlerimize sahip çıkmadığımız için bu durumdayız. Yabancıyla bu işler olmaz. Yabancı olacak Biyediç, Seydiç, Hagi gibi isimler olmalı. Türkiye'ye kim geliyor, kim gidiyor belli değil."
JÜBİLE MAÇINDA BİLE GOL ATTIM
"A Milli Takımda Almanya, İngiltere, İtalya gibi dönemin önemli takımlarına karşı oynama şansım oldu. Çok önemli isimlerle birlikte ve karşılıklı forma giydim. Unutamadığım birçok an var ama ligden düşme mücadelesi verdiğimiz yıl Adana Demirspor'a Bursa'da attığım golü unutamıyorum. Maçın sonların doğru voleyle yaklaşık 20 metreden vuruşum ağlarla buluşmuştu. O gol olmasaydı büyük ihtimal lige veda etmiştik. Bir de İstanbul'da Galatasaray'a orta sahadan attığı golü unutmam mümkün değil. Jübile maçında da gol attım. Jübile maçlarında 15 dakika oynar ve sahayı terk edersiniz. Ben 8.dakikada Biyediç'in pasıyla ceza sahasına girdim ve kaleci Yaşar'ı mağlup ettim. Yaşar gülerek"Ağabey yeter ne çektirdin" dedi. O gün 10 Ağustos 1986 tarihiydi. O kadar sıcak bir havada 24 bin Bursalı beni uğurlamıştı. O atmosferi unutmam mümkün değil"
Panelin sonunda Altyapıdan Sorumlu Yöneticimiz Ali Turan, GGPO Sorumlumuz Adnan Örnek ve altyapı sporcumuz günün anısına Sedat Özden'e teşekkür plaketi takdim etti. Sedat Özden kendisi kariyerinin anlatıldığı kitabını ise sporcularımıza imzalayarak hediye etti.