Bursa'da 7 Mayıs 2011'de Bursaspor ile Beşiktaş arasında yapılması gereken Spor Toto Süper Lig maçı öncesi çıkan olaylar nedeniyle yargılandıkları Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından haklarında verilen beraat kararı Yargıtay tarafından onanan yeşil-beyazlı taraftarlara İçişleri Bakanlığı tarafından yeni bir dava daha açıldı. Davada Bakanlık, maç öncesi çıkan olaylarda yaralanan 73 polis memuruna ödediği 195 bin liralık tazminatın, 94 yeşil-beyazlı taraftardan tahsil edilmesini istiyor.
Söz konusu taraftarların avukatı Serkan Silacı yaptığı açıklamada, olayların ardından Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ilgili savcılığı soruşturmasını yürütürken dosyanın, terörle mücadeleden yetkili mahkemenin görev alanına girdiğinden bahisle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdiğini hatırlattı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın dosyayla ilgili takipsizlik kararı verdiğini anımsatan Silacı, daha sonra bunun Bursa'ya iadesinin yapıldığını belirtti.
Silacı, dava dosyasının Bursa'ya geldikten sonra iki ayrı savcının iddianameyi birlikte düzenlediklerini ve konuyla ilgili iki ayrı dava açıldığını anlatarak, şu ifadeleri kullandı:
"Bu davalardan biri Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesinde açıldı. Bursaspor'un merhum başkanı İbrahim Yazıcı, dönemin yönetim kurulu üyesi ve kulüp avukatı Öztürk Yazıcı, kulüp genel müdürü Osman Nuri Biçer'in de aralarında bulunduğu 42 kişi, 'halkı silahla isyana teşvik, birbirine düşürme' gibi suçlamalarla yargılandı. Dava sonunda bu 42 kişi beraat etti. Savcılık bu beraat kararını temyiz etti. Yargıtay'da yapılan inceleme sonunda savcının temyiz talebi kabul edilmeyerek beraat kararı onandı."
Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın dışında ikinci davanın da Bursa 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açıldığını, bu davada da "görevli memura direnme, kamu malına zarar verme, yaralama" gibi suçlardan 92 kişinin yargılandığını ifade eden Silacı, bu dava sonunda ise yerel mahkemenin 20 kişi hakkında beraat, 66 kişi hakkında hapis cezası erteleme, 6 kişi hakkında ise 10 yıl 7 ay 27'şer gün hapis cezası verdiğini bildirdi.
Silacı, Bursa 6. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen cezalara bir kısım sanık vekillerinin itiraz ettiğini dile getirerek, temyiz incelemesinin henüz tamamlanmadığını, Yargıtaydan gelecek yanıtı beklediklerini anlattı.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI'NDAN YENİ DAVA
Avukat Serkan Silacı, 7 Mayıs 2011'de Bursaspor ile Beşiktaş arasında yapılması gereken Süper Lig maçı öncesi çıkan olaylar nedeniyle yeşil-beyazlı taraftarlara İçişleri Bakanlığı tarafından yeni bir dava daha açıldığını söyledi.
Bakanlığın, dava dilekçesinde, olaylar sırasında yaralandıkları öne sürülen Bursa Emniyet Müdürlüğü'nde görevli 73 polis memuruna 13 Haziran 2012'de 195 bin 525,07 lira tazminat ödendiğini ve bu zararın 94 taraftardan tahsilinin yapılmasını istediğini kaydeden Silacı, "Bakanlığı bu zararın 94 kişiden rücuen tahsili için açtığı davayla ilgili tebligatlar sanıklara yapılmaya başlandı. Şu an herkese ulaşmadı. Tebligatların yapılmasının ardından duruşma günü verilecek ve davanın görülmesine başlanacak" diye konuştu.
TARAFTARLARDAN KARŞI DAVA HAZIRLIĞI
Serkan Silacı, olaylarla ilgili Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesi ve 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nde haklarında beraat kararı verilen sanıkların hazineye tazminat davası açma haklarının ortaya çıktığını ifade etti.
Beraat kararı alan sanıkların haksız gözaltı ve tutuklamalardan kaynaklı olarak dava açabileceklerini anlatan Silacı, şunları söyledi:
"Her iki davadan da beraat kararı alanlar devlete karşı uğramış oldukları maddi, manevi kayıpların giderilmesi için tazminat davası açabiliyorlar. Sanıkların 'işimden, gücümden mahrum kaldım', 'İş değişikliğim oldu', 'Daha düşük ücretli bir iş edinmek zorunda kaldım veya hala edinemedim', 'Etrafımda kötü izlenim oluştu' gibi gerekçelerle beraat kararının ardından 3 ay içinde başvurularını yapmaları gerekiyor. Taraftarlar şu an bunun değerlendirmesini yapıyor. Büyük ihtimalle haklarında beraat kararı verilenler bu davaları açacaklar."
'BEŞİKTAŞ MAÇINDAN BU YANA KÖTÜ BİR SÜREÇ YAŞIYORUZ'
Olayların ardından açılan davalarda yargılanan taraftarlar arasında yer alan Teksas Bursasporlular Derneği Başkanı Mehmet Güzelsöz, yeşil-beyazlı taraftarlar olarak büyük bir haksızlıkla karşı karşıya bulunduklarını ifade etti.
"Davalarımız ne kadar sürecek, daha hakkımızda ne kadar dava dosyası açılacak bilmiyoruz" diyen Güzelsöz, şöyle devam etti:
"Beşiktaş maçından bu yana kötü bir süreç yaşıyoruz. Bu, sonuna kadar haksızlığa uğradığımız bir süreç. Daha önce de söyledim; sütten çıkmış ak kaşık değiliz, masum değiliz. Muhakkak aramızda suç işleyen insanlar var fakat bunların yanında büyük çoğunluk suç işlemeyen insanlar. Bizim esas savunmaya çalıştığımız, karşı çıktığımız nokta bu. Suç işlemeyen ama ceza alan birçok arkadaşımız var. Bu cezaların yarın öbür gün kaderlerini etkileyecek çok sayıda arkadaşımız var. Üniversitelerde okuyanlar, ticaret hayatları, ev hayatı bozulanlar var. Bu durumları bilirkişilerin incelemesini istedik. Avukatlarımızla gerekli hukuki mücadelelerimizi yapıyoruz."
Güzelsöz, son olarak İçişleri Bakanlığı tarafından olaylar sırasında yaralanan polislerin tazminat bedellerinin ödenmesi için haklarında yeni bir dava açıldığını da anlatarak, şunları söyledi:
"Bir atasözümüz vardır 'Hırsız evine kadar kovalanmaz' diye ama devlet düşmüş bizim peşimize kovaladıkça kovalıyor. Bir davadan beraat ettik, bir başka davadan ceza aldık. Şimdi başka bir davadan ceza vermeye kalkıyorlar. Sonuç olarak bu olaylarla ilgili hakkımızda 4-5 dava açıldı ama asıl olan ana davadan, bu işin omurgasını oluşturan davadan beraat ettik. Beraat ettiğimiz davanın hemen ardından yeni bir dava daha açılıyor bize ceza vermek amacıyla. 'Adli ceza veremezsek, para cezası verelim' mantığıyla bir takım cezalar bize yapıştırılmaya çalışılıyor. Başka illerde yaşanan olayları, orada çıkan sonuçları görüyoruz. Hukuk orada hukuk ise burada nedir? Örnek olarak İstanbul'da buna benzer olayda Fenerbahçe taraftarları ceza almadı. Yanlış anlaşılmasın, biz ceza aldık diye herkese ceza verilsin istemiyoruz. İstanbul'daki arkadaşlar da kendi jargonlarına göre üstüne düşünleri yapmışlardır. Fakat aramızda suç işleyen birileri varsa bunların yanında büyük çoğunluğu suç işlemeyen insanlar. Birlikte cezaevinde yattığımız, birlikte yargılandığımız insanları kimse bizden iyi tanıyamaz. Biz istiyoruz ki dosyalarımız tekrar ele alınsın veya iyi takip edilsin."