Profesyonel Disiplin Kurulu'nun 22 Eylül 2013 tarihinde İstanbul Olimpiyat Stadyumu'nda oynanan ve seyircilerin sahaya girmesi nedeniyle yarım kalan olaylı maç hakkında verdiği kararı, kural ve talimatların maçı oynayan kulüplerin isimlerine göre uygulandığına dair toplumsal kanıyı güçlendiren bir karar olarak algılamaktayız.
Bursaspor Kulübü, TFF çatısı altında görev yapan tüm kişi ve kurumların, çalışmalarını toplum vicdanını rahatlatan uygulamalarla sonuçlandırmasını beklemektedir.
Ayrıca 2011-2012 sezonunda Bursa'da oynanması gereken ve saatler önce stadyum dışında meydana gelen olaylar nedeniyle iptal edilen Beşiktaş maçının ardından Kulübümüzün Türk futbol tarihinde eşine hiç rastlanmayan biçimde cezalandırılmış olması da bu konunun üzerinde hassasiyetle duruşumuza temel oluşturan acı bir deneyimdir.
Saha içi, saha dışı ya da psikolojik şiddetin her türlüsüne karşıyız ve bunun önüne geçilebilmesinin yasalarla birlikte başta futbolumuzu yöneten kadrolar olmak üzere futbolun tüm aktörlerinin gayretiyle mümkün olabileceğine inanmaktayız.
Dolayısıyla Bursaspor camiasının tek yürek olarak bu mücadelenin içinde olabilmesi PFDK, Tahkim ve TFF Yönetiminin özellikle söz konusu olay başta olmak üzere her konuda kararlarını hiçbir ayrıcalık gözetmeksizin en adil biçimde vermesine bağlıdır.
Son olarak sadece Bursaspor camiasıyla sınırlı olmadığını bildiğimiz ve futbol ailesinin büyük bir bölümünü vicdanen rahatsız eden Disiplin Kurulu kararının, TFF'nin kendi iç işleyişine uygun olarak adalet ve eşitlik duygusu zedelenen futbol ailesini tatmin edecek biçimde Tahkim ve TFF Yönetimince revize edileceğine inanmak istiyoruz.
Bursaspor Kulübü olarak, gerek kolluk kuvvetlerinin yasayı uygulama noktasında yapacağı işlemleri gerekse TFF bünyesinde devam edecek süreci büyük bir dikkatle izlemekteyiz.
Saygılarımızla..
Bursaspor Kulübü
Yönetim Kurulu