Bursaspor Kongresi, 17 Haziran'da kullandığı oylarla Sayın Erkan Körüstan'ı Bursaspor Başkanlığı'na layık görmüş ve oyları ile Bursaspor'u yönetme sorumluluğunu Sayın Körüstan ve ekip arkadaşlarına vermiştir. Ancak Haziran ayından bu güne dek geçen sürede yaşanan bir takım hadiseler ile alakalı olarak söylenmesi gereken bazı sözler olduğunu düşünüyoruz.
Bursaspor camiası, Haziran ayında tarihinde ilk kez sportif konulardan ziyade kurumsallaşma konusunun yani Bursaspor'un geleceğinin konuşulduğu bir kongre gerçekleştirdi. Bu durum, camianın her ferdince tarihi bir fırsat olarak görülmekteydi. Kongrenin sonucunda da bu sebeple bu konudaki öngörüler ve vaatler belirleyici olmuştur. Böyle bir fırsatın kaçmaması için en başta Başkan Körüstan ve ekip arkadaşları olmak üzere camianın her ferdine çeşitli sorumluluklar düşüyor. Biz taraftarların üzerine düşen de gidişatı iyi izlemek, yanlış gördüğümüz şeyleri sorgulamak ve takımımıza koşulsuz bağlılığımızı sürdürmektir.
Gelinen noktada ne yazık ki bazı yanlışların varlığı herkesçe görülebilmektedir. Saha sonuçları anlamında camianın isteğinin tam tersine bir süreç işlemekte, bunu ayrıca kulübün işleyişine dair tartışmalar izlemektedir. Açıkça söylemek gerekirse; Bursaspor bu dönemde taraftar ve medya ile iletişim açısından sınıfta kalmış, kurumsallaşma anlamında vaatlerden çok uzak bir görüntü çizmektedir. Kulübe alınan ve 'profesyonel, kendini ispatlamış' olduğu ileri sürülen personeller hakkında birçok tartışma sürmekte, yine seçimden önce vaat edilen çalışan revizyonunun kıyısından dahi geçilmemiştir. Kurulacağı söylenen Proje Kurulu konusunda beraber yola çıkılan Eski Başkan Sayın Murat Gülez ile aranın neden açıldığı kimse tarafından bilinmemekte, Taraftar Komitesi konusunda ise bir adım dahi atılmamıştır. İletişim, Medya, Pazarlama gibi üç büyük çalışma alanının direktörlüğüne bu alanlardaki başarısı merak konusu olan Sayın Osman Akın getirilmiş, sosyal paylaşım platformlarında yazdıkları ve tavırları ile en başta iletişim konusunda kendisi sınıfta kalmıştır. Kaldı ki, yönetim listesinde olacakken taraftar tepkisi ile yönetimden çıkartılan bir isim olması ve seçildikten sonra göreve getirilmesi de ayrı bir tartışma konusu olarak önümüzde durmaktadır. Bazı köşe yazarlarının köşelerinde kendisi hakkında yazdığı konularda da açıklama yapmak durumundadır. Bursaspor Kulübü'nde düzene sokulacak birçok alan ve katkısı, Bursaspor'a saygısı tartışılacak birçok personel var iken şahsi tahminleri ile yalnızca mesai saatlerini değil gününün her saatini gönüllü olarak Bursaspor'a ayıran isimlerin üzerine gitmesi hepimizi üzmüş ve sinirlendirmiştir. Düzen değiştirme vaadiyle gelenlerin düzenin devamında rol oynuyor olmasını izlemek Bursaspor camiasının özelliklerinden biri olmaktan çıkalı yıllar oluyor.
Maç esnasında taraftara küfreden yöneticilerin varlığı, Bursaspor camiasının Bursaspor hakkında yazdığı köşe yazılarına dahi tahammül edemediği isimlerin kulüpteki kilit noktalarda göreve getirilmeleri, kulübün maddi durumu konusunda tartışma yaratan ve tarafları birbirine düşme aşamasına getiren ancak devamı getirilmeyen açıklamalar, Havuzlu Park'ın Belediye'ye geri verileceği konusundaki söylentiler, yönetim hakkında eleştiride bulunanların veya stadyumda tepki gösterenlerin çeşitli kalıplara sokulması, yeni stadyumun gelirleri konusu gibi durumlar da camianın son birkaç aydaki karamsar tavrında önemli rol oynuyor. Ve bu sorunları giderme konusunda kimin elini taşın altına sokması gerektiği apaçık ortadadır.
Bursaspor camiasının görüş ve düşünceleri başkanlık koltuğuna kendisini uygun gördüğü için göreve gelenler, göreve geldikten sonra da camianın görüş ve düşüncelerine kulak asmak durumundadır. Bu önemli ve çoğu yeni sorunlar giderilebilir sorunlardır ve aydınlık geleceği hedefleyenler bu sorunları acil olarak gidermekle mükelleftir.
TEKSAS.ORG
2004-2013