14 Şubat 2012 | 14:49
13802 okunma
Beşinci Şampiyon Bursaspor kitabının yazarı Memet Zencirkıran, Bursaspor'un yarın Nejat Biyediç anısına Velez Mostar ile oynayacağı karşılaşma öncesinde efsane ismi kaleme aldı.
NEJAT BİYEDİÇ: BİR BURSASPOR EFSANESİ
Futbol kulüpleri hikâyeleri, ritüelleri ve efsaneleriyle birlikte büyüyerek bir kimlik kazanırlar. Bir futbol kulübünü değerli yapan unsur, sportif başarıların çok daha ötesinde biraz da bu unsurların zenginliğidir. Bursaspor son iki sezon haricinde tarihinde 1986 yılında kazandığı tek Türkiye Kupası dışında ciddi bir sportif başarı kazanamasa da Türk futbol tarihinde hep kendi özgünlükleriyle yer alan, saygı duyulan bir kulüp oldu. Bu imajın oluşmasında Bursaspor un kuruluşundan itibaren her takım için korkulan bir deplasman olması, son derece ateşli ve kuruluşundan itibaren tribünleri dolduran bir seyirciye sahip olması ve tarihinin her döneminde saygı duyulan bir futbol karakteri barındıran futbolculara sahip olmasıdır.
1960’lı yıllarda Mesut Şen, Ersel Altıparmak, Baba Müfit (Gürsu), Vedat Okyar, Hatçe Cengiz (Yazıcı); 1970’li yıllarda Deli Vahit (Doğan), Orhan Özselek, Ahmet Tuna, İngiliz Kemal (Batmaz), Sinan Bür, Feridun Özdiker; 1980’li yıllarda Sedat 3 (Özden), Nejat Biyediç, Beyhan Çalışkan, Ali Nail; 1990’lı yıllarda Adnan Örnek, Baliç, Musisi, Ercüment; 2000’li yıllarda Okan Yılmaz (burada isimlerini sayamadığımız çok sayıda isme de özürlerimizi sunuyoruz) Bursaspordaki futboluyla Türk futboluna iz bırakmış isimlerden bazılarıdır…
Bursaspor tarihinde bazı futbolcuların taraftar nezdindeki yeri çok daha özeldir; daha çok sevilir, saygı görür ve özlenir. Bu tercihler çok da rasyonel gerekçelere dayanmaz. On yıl forma giyip sessiz sedasız köşesine çekilen futbolcuların yanında, sadece iki sene oynayıp taraftarın gönlünde ve hafızasında derin izler bırakan futbolculara duyulan sevgi rasyonel gerekçelerle açıklanamaz, buna gerek de yoktur zaten. Taraftarlık biraz da gönül ve tutku işi… Biyediç, gerek kendisini izleyen, gerekse hikâyeleriyle büyüyen Bursaspor taraftarlarının en önemli futbol efsanelerinden birisidir. Gönüllerde derin izler bırakmıştır ve Bursaspor tarihinin tartışmasız en önemli yabancı futbolcusudur.
Biyediç, Bursaspor’a 1986-1987 sezonu öncesinde Velez Mostar takımından transfer edilir. 4 sezon Bursaspor forması giyer ve 1989-1990 sezonu sonrasında jübile yapar. Ertesi sezon takımın kötü gidişi üzerine kendisine yapılan çağrıyı kabul ederek yarım sezon daha Bursaspor forması giyer. 125 maç oynar, 41 gol atar… İmparatorluk payesinin eşantiyon bir lakaba dönüşmediği yıllarda taraftarlardan imparator payesi alır…
Bursaspor’da ilklere de imzasını atar. Bursaspor’un kaptanlık yapan ve kendisine jübile yapılan ilk yabancı futbolcusudur. 1987-1988 sezonunda attığı 17 gol ile Bursaspor’da o zamana kadar bir sezonda atılan en fazla golü atar. Tam bir futbol virtüözü olduğu söylenebilir. Kendisini izlemeye gelen özel bir seyirci grubu vardı. Oynadığı dönemde Bursaspor’un orta sahasındaki beynidir. Müthiş bir futbol zekâsı ve top tekniği vardır. Zarif çalımları, estetik frikikleri ve adrese teslim paslarıyla Bursaspor taraftarlarının hafızasında derin izler bırakır. Bursaspor’da oynarken neredeyse her sezon Fenerbahçe’den teklif almasına rağmen Bursaspor’dan ayrılmaz.
Nejat Biyediç’in futbol tarzı anlamında öne çıkan ve zihinlerde yer almasını sağlayan bir özelliği de kaleciyle karşı karşıya kaldığı anlardaki soğukkanlılığıdır. Son vuruşlar öncesindeki soğukkanlı tavrı ve kaleciyi boşa yatırdıktan sonra topu filelere göndermesi hafızalarda yer eder. Teksas’ın önemli isimlerinden birisi olan ve Bursaspor tezahüratlarının neredeyse %80’inde doğrudan ya da dolaylı imzası bulunan Fehmizat Bayraktar, Biyediç’i anlatıyor: “Öncelikle çok karizmatik bir futbolcuydu onu söyleyebilirim. Karizmatik ama aynı zamanda da son derece beyfendi. Taraftarlarla çok sıcak bir diyaloğu vardı. Bir defa ceza alanı yayı yakınında bir serbest vuruş kazanılırsa penaltı kazanmışçasına sevinilirdi. Çok etkili frikikleri vardı ve penaltı kaçırmazdı. Bir de kaleciyle karşı karşıya kaldığı anlarda çok soğukkanlıydı. Bir Beşiktaş maçında kaleci Zalad’la karşı karşıya kaldığında vurur gibi yapıp Zalad’ı yere yatırdıktan sonra golünü atmış, tribünlerde Zalad Müslüman oldu, secdeye gitti esprileri yapılmıştı. Fenerbahçe’de ünlü olmuş kaleci Yaşar Malatyaspor’dayken, Malatyaspor ile oynanan bir maçta Biyediç, Yaşar ile karşı karşıya kalmış, önce vurur gibi yapıp Yaşar’ı sağa ve sola yatırmış ve sonra Yaşar dizleri üzerindeyken de aşırtma bir vuruşla Yaşar’ın üzerinden golü atmıştı. Bu tarzda çok sayıda unutulmaz golü vardı.”
Futbolu bıraktıktan sonra da Bursaspor ile ilişkisi kesilmez. 1994-1995 sezonunda Nevzat Güzelırmak’ın yanında antrenör olarak göreve başlar, Güzelırmak istifa ettiğinde de takımın başına geçer. Dört farklı dönemde Bursaspor’da teknik adam olarak görev yapar… Takımın kötü gittiği dönemlerde yapılan çağrılara kayıtsız kalmaz. Bazı dönemler tek bir transfer yapmadan sezona başlamış, bazı dönemlerde de ekonomik kriz nedeniyle antrenmanlarda yabancı futbolcu deneyerek takımı oluşturmuş, bütün bunlara rağmen de şikayet etmemiştir… 1995-1996 sezonunun öncesinde, oynadığı güzel futbolla Türk futbolseverlerinin gönüllerinde hoş bir seda bırakan İntertoto Kupası’nda mücadele eden takımın başında o vardı. Bursaspor’da ekonomik kriz dönemlerinde görev kabul etmiş ve genelde de başarılı olmuştur. Çalıştırdığı dönemlerdeki Bursaspor, teknik futbolculardan kurulu, genel anlamda hücum futbolu oynayan, topa hakim olmayı benimseyen, bol pas yapan, göze hoş gelen bir futbol oynayan ama fizik direnci de fazla yüksek olmayan bir görüntü sergilemiştir.
Saha dışında da kendisini ayıran önemli özelliklere sahiptir. Bosna’da ekonomi eğitimi almıştır. Siyasi açıdan güçlü bir aileden gelmektedir. Amcası Cemal Biyediç Yugoslavya’da başbakanlık yapmış bir isimdi. Biyediç karizmatiktir, kendine güvenlidir, esprilidir… Bursaspor’da bu kadar sevilmesinin nedeni futbolculuğuyla olduğu kadar tevazu sahibi kişiliğiyle de tüm futbol kamuoyunun saygısını kazanmasıdır: Taraftarın da, futbolcunun da, medyanın da… Bursaspor’un iki defa gol kralı olan ismi Okan Yılmaz onun için “istifa ettiğinde, bizimle yaptığı toplantı sonrasında, oynayan oynamayan herkes hüngür hüngür ağlamıştı. Öyle bir karakterdi” sözlerini kullanacaktır. Takımın çok da iyi gitmediği bir dönemde kulübün efsane amigosu Amigo Yaşar antrenmanı ziyaret edip takıma moral konuşması yaptığında gözyaşlarını tutamayacak olan bu kez Biyediç’tir. Bursaspor camiası için bizdendir, bizimledir.
Nitekim, Bursaspor’un önemli yerel gazetesi olan “Olay”ın 2011 yılında Bursaspor taraftarları arasında düzenlediği Bursaspor tarihinin efsane 11’i anketinde, taraftarlar Biyediç’in ismini 48 yılın en iyi kadrosunda orta sahaya düşünmeden yerleştireceklerdir… Biyediç aynı törende Bursaspor’un efsane teknik direktörleri arasında da gösterilerek ödüllendirilecektir. Biyediç’in ödüllerini tören için Bosna’dan gelen kızı Anja’ya Bursaspor Teknik Direktörü Ertuğrul sağlam verecektir…
Bursaspor dışında Karşıyaka, Karabükspor, Adanaspor, Konyaspor, Diyarbakırspor, Sakaryaspor, Eskişehirspor’u çalıştırmasına rağmen ismi hep Bursaspor ile birlikte anıldı. Hayatının son yılları kanser hastalığıyla mücadele etmekle geçti. Buna rağmen futboldan kopamadı. Nejat Biyediç Futbol Akademisinde yeni yetenekler yetiştirmeye çalıştı. Son döneminde medyada Bursaspor üzerine yorum ve değerlendirmelerde bulundu. 15 Ağustos 2011 tarihinde hayata veda etti. Mostar’da düzenlenen cenaze töreninde Bursaspor, başkanlık görevlerinde bulunmuş dört isimle - İbrahim Yazıcı, Erdoğan Bilenser, Murat Gülez, Fikret Üstenci- temsil edildi. Mezarına Bursa’dan getirilen toprak serpilirken, son yolculuğunda tabutunun üzerinde Bursaspor’dayken giydiği ismi yazılı 10 numaralı formada kendisine eşlik etti… Biyediç’in mezar taşının üzerinde kendisinin özdeşleştiği iki kulüp olan Velez Mostar ve Bursaspor’un logoları bulunmaktadır…
Bursaspor tarihinin unutulmazlar sayfasına ismini altın harflerle yazdıran Nejat Biyediç’i, bir dönem Teksas içindeki önemli gruplardan birisi olan ve tribünlerde söylenen tezahüratların büyük bir bölümünün de yaratıcısı olan Şadırvan Grubunun Biyediç adına hazırladığı ve oynadığı yıllarda Bursaspor tribünlerinde büyük bir coşkuyla söylenen marşla selamlayalım: “Ne Maradona, ne Gullit, ne Stojkovic / En büyük Nejat Biyediç / İmparator imparator/ Sensiz olmaz Bursaspor”…