Kasımpaşa karşısında mücadele ve koşu açısından takımın çok iyi bir performans gösterdiğini belirten Daum, sözlerine şöyle devam etti: "Temel olarak bunları yaparsak Elazığ'da da başarılı olacağımıza inanıyorum. Bunun üzerine koymamız, oyun olarak daha iyi oynamamız gerekiyor. Belluschi arkadaşımız bize katılacak. Onla birlikte oyun açısından daha iyi olacağımıza inanıyoruz. Pinto da uzun bir aradan sonra bize katıldı ve iyi bir maç çıkardı, gol bölgelerinde katkı sağlayacağını gösterdi. Geçmiş günlerde futbolcularımla tek tek görüştüm.
ÖNEMLİ OLAN İNANMAK...
Kesinlikle Elazığ maçında her şeylerini ortaya koyacaklarını bana söylediler. Her zaman zor durumda olduğunuz zaman bir yol vardır, oradan çıkmak için... İdmanda bunları çalıştık toplantılarımızda da konuştuk. Önemli olan birlik ve beraberlik içinde arzumuzu ortaya koymak ve bu olaydan pozitif çıkmak. Bu gerekenleri nerde bulabiliriz futbolcularımızda, kendilerinde bulabiliriz. Birliktelikte bulabiliriz. Benim için futbolcular açısından en önemlisi, inanç kendilerine güvenmeleri ve takıma güvenmeleri. Tabi taraftarın da takıma güvenmesidir."
ÇÖZÜM İÇİN KATKI SAĞLAMALIYDI
Bir gazetecinin "Takımın önüne geçen bir olay vardı; Batalla'nın gidişi. Batalla eleştiri oklarını Daum'a yöneltti. Bu krizin neresinde Daum? şeklindeki soruya Christoph Daum, şöyle cevap verdi: "Detaya inmek istemiyorum, çok şeyler konuşuldu. Futbolcunun ifadelerinden sonra yönetim gereken açıklamayı yapmıştır. Bu kararın alınmasında Batalla bizi bu olaya zorladı. Başka bir alternatif yoktu. Her kim problem var olduğunu iddia ediyorsa çözüm için katkı sağlamalıdır.
ONA HEP KAPIM AÇIKTI...
Biz kendi tarafımızdan şunu söyleyebiliriz, her futbolcumuza saygı ile yaklaştık. Batalla için de bu böyleydi. Bu sorumluluğun bilincinde olduğumuz için bu saygıyı gösterdik. Birlikte çalıştığımızda çok iyi çalıştık gerçekten. Böyle bir durum görünüm yoktu. Benim kapım her zaman açıktı. Batalla için kapım açıktır. Kesinlikle önemli olan benim için Bursaspor'un başarısı. Kim bu yönde katkı sağlarsa ben elimi her zaman ona açarım.
AYNI DİLİ KONUŞMADIĞIMIZ İÇİN...
Daum, yine bir basın mensubunun, "Soyunma odasındaki konuşmalara kırıldığını söylemişti" şeklindeki yorumuna şu şekilde yanıt verdi: "Sivas maçından sonra soyunma odasında ben bir konuşma yaptıktan sonra orda bir şey olduğunu fark ettik. Tekrar Batalla ile konuştum. Detaylı olarak vermek istemiyorum ama ben onunla tekrar görüştüm. Kapım her zaman açıktı. Aynı dili konuşmadığımız için bu gibi sorunlar yanlış anlaşılmalar olabiliyor. Tabi solunma odasındaki konuşmamı almanca değil İngilizce yaptım. birçok futbolcu İngilizce bildiği için. Orda da tercümede kusur olabilir her zaman. farklı algılama da olabilir. Ama yine de gelip de, 'ben bunu böyle anladım ama böyle mi dediniz' diye sorabilirsiniz. Hep söylüyorum futbolcularıma, anlamadığınız bir şey olursa bana gelip sorun diye... Batalla ile arzuladım konuşmayı. Fakat konuşmak istememe rağmen bu imkansızdı."
ORASI MAHREMİYET BÖLGESİ...
Bir gazetecinin, "Tek tek futbolcuları çağırarak görüşlerini aldığını öğrendik. Takım ne dedi? Bir de soyunma odasında kullandığınız cümle neydi?" şeklindeki sorusuna ise Daum şu yanıtı verdi: Kesinlikle şunu söylemek istiyorum. Soyunma odası mahremiyet bölgesi. Tabiri caizse hepimizin yatak odası. Orada konuşulan orada kalır. Bundan emin olun ki saygı çerçevesi içinde konuştuk o an. İdmanlarla ilgili bir şeyler söyledim, genel olarak bazı şeyler konuşuldu. Sivas maçından sonraki maç düşüncelerimi aktardım. Konuştuğumuz şeyler maçla ilgiliydi, bu da çok normal. Kendi durumlarını orada benden duymaları çok doğal. Kaybettiğimiz maçtan sonra kritize etmemiz gayet normal, çünkü bu bizim işimiz."
KONUŞARAK ÇÖZEBİLİRDİK
Bir basın mensubunun, "Batalla bugün tesislere gelerek çalışanlarla vedalaştı. Sizinle vedalaştı mı? Bir de bundan sonra tekrar çalışma ortamı olur mu yoksa köprüler atıldı mı?" sorusuna ise Daum, "Batalla benimle vedalaşmadı öyle bir şey olmadı. Tesise geldiğini bilmiyorum. Teknik direktörlük dönemimde futbolcularla bazı sıkıntılar yaşadım ama bunlar olağan şeyler.
HAYATIMDA İLK KEZ BÖYLE BİR OLAY YAŞADIM
Oynamayan futbolcular, oyundan çıkan futbolcular, kadroya giremeyen futbolcular ile ilgili zaman zaman olur bu. Bazen futbolcular der ki 'hocam senin bana karşı tavrın mı var?" Bazıları da takımı değiştirmek isterler. Aile içinde olan şeyler bunlar. Ondan sonra oturup birlikte konuşulur. Sonra bir çözüm bulunur. Konuştuktan sonra profesyonelce çalışılır. Herkesin hakkı vardır ama bir de herkese karşı sorumluluğu vardır. Problemli olaylar bazen başıma geldi tabi. Bunlar konuşulduğunda hep bir çözüm bulunuyordu. Ama buradaki olayı gerçekten daha ilk defa yaşadım. İlk kez başıma geldi" diye konuştu.
HATA YAPTIYSAM BUNU SÖYLEMELİYDİ
Bir gazetecinin, "Batalla'nın gidişi çok ani ve hızlı gelişti. Bu bir sır olarak mı kalacak? Ne şekilde bir laf işitti de ağrına gitti ve 4 yıldır oynadığı, şampiyonluk yaşadığı kulübü bir kalemde sildi ve gitti?" sorusuna Christoph Daum şöyle yorum getirdi: "Size çok fazla bir şey söyleyemeyeceğim. Bu konuda ben çok açığım. Onlara da sorabilirsiniz ben kime bu güne kadar saygısız davrandım. Ama hatam yok diye söylemek istemediğim sanılmasın. Hata yaptıysam bana bunu söylemeli. O zaman o hata üzerine konuşurum. Bütün hayatımda bunu yaptım. Arkadaşlarımla, çocuklarımla, futbol camiasıyla... Her zaman çözüm için, birlikte çözüm için hep hazırdım.
BENİM İÇİN ÖNEMLİ OLAN BURSASPOR
3 aydır birlikteyiz sizinle. Ama Türkiye'de uzun yıllar çalıştım. Tabiî ki benim görevim hoca olarak zaman zaman duygusal olarak oynadığımız futbolu yaptığımız hataları kritize etmek. Bunun arkasında kesinlikle kulübü düşünerek bu konuşmaları yaparım. Taraftar var, yönetim var, hocalar var... Benim için en önemlisi Bursaspor. Bursaspor hepimizindir. Benim de tek görevim Bursaspor'a hizmet etmektir. Bizlerle birlikte olan arkadaşlar kendileri de bizim çalışmamızı görüyor. Bu çalışmamızı tam sahaya yansıtamadık. İyi çalışmak ne demektir, eninde sonunda sonuca gitmek demektir.
BENİM KARAKTERİMDE TERK ETMEK YOK
Baktığımızda 15 puandayız ve yetersiz. İstediğimiz puanları alamadık. O yüzden bizi kritize edenler haklılardır, biz ne yapmalıyız, daha iyi olmalıyız ve çalışmalıyız. Ben her zaman sorumluluk almaya hazırım. Benim karakterimde terk edip gitmek yok, kaçmak yok. Kesinlikle çalışmalıyız elimizden geleni yapmalıyız. İşin sonunda bu durumda kolay da değil önümüzdeki müsabakaları kazanmak zorundayız, başarılı olmak zorundayız. Böyle büyük bir futbolcunun yerini doldurmak da kolay değil tabiî ki. Onunla mücadele etmek ve onun yerini doldurmak da transfer döneminde zor. Kısa dönemde iyi sonuçlar bize yardımcı olacak. Transfer döneminde önemli ve doğru kararlar almak zorundayız."
BÖYLE BİR ŞEYİ TAHMİN BİLE ETMEZDİM
Bir gazetecinin, "Giden futbolcularla ilgili arkalarından dedikodu çıkıyor. Bir alkol partisi verdiği ve buna Daum'un tepki gösterdiği konuşuluyor?" sözleri üzerine Daum, "Doğru olanları konuşalım, arkadan konuşulmasın. Spekülasyon yapıldığında elinizden bir şey gelmiyor." "Vicdanım rahat diyebilir misiniz bu konuda?" şeklindeki bir soru üzerine ise Daum, "Önce kendime sorarım, daha iyi ne yapabilirim diye. Böyle bir durumun olmaması için ne yapabilirim. Engelleyebilir miydim bu durumu bunu öngörebilir miydim? İnanın elimden hiçbir şey gelmedi. böyle bir şeyin olacağını tahin bile etmedim" dedi.
BEN HATA ETTİYSEM SÖYLEMESİ GEREKİRDİ
Daum, "Maçlardan önce de onunla görüşürdüm. Böyle bir şeyin olabileceğini tahmin bile etmezdim. Ben geriye baktığımda her zaman onu ve takımımı kuvvetli bir hale getirmek için uğraştım. Eğer Batalla'ya ben hatalı bir şey yatıysam veya bir şey söylediysem bana söylemesi gerekiyordu. Bilmiyorum, böyle bir şey olmadı. Ben 60 yaşındayım çok şeyler gördüm ama elbette hatasız değilim. Ama hatalı isem de bu bana gösterilmeliydi" diye konuştu.
TRANSFER ÇALIŞMALARI HIZLA SÜRÜYOR
Guido Koçer ve Süleyman Koç isimleri geçiyor gurbetçi transferinde. Böyle bir temas var mı? sorusuna ise Daum, "Bir sürü isim gelebilir çıkabilir. Başta da söyledim imza atıldığında yorum yapmam. Ama şunu söyleyebilirim çalışmalarımız hızla sürüyor" dedi.
HİÇ HESAPTA YOKTU
Batalla'nın yeri nasıl dolacak? şeklindeki bir soru üzerine ise Christoph Daum, "Bu olaylar çok kısa zamanda geliştiği için bu mevkii hiç hesaba katmamıştık. Mukavelesi uzatıldı, Türk vatandaşlığı girişiminde bulunuldu. Böyle bir şey hesapta yoktu. Öncelikle takım içindeki eksiği nasıl gideririzi düşünüyorduk. Belluschi, Musa alternatiflerini göz önüne bulundurmalıyız. Şu anki durum önemli. Sonra transfer döneminde piyasada bulunan futbolculardan kimi alabileceğimize bakacağız. Batalla gibi bir futbolcu bulamadığımız zaman belki sistemi de değiştirmemiz gerekiyor. Ama çok yeni olduğu için bu konuda bir şey söyleyemem" diye konuştu.
SANA GÖRE SİSTEM KURARIM DEDİM
Bir gazetecinin, "Batalla da sistemden yakınıyordu?" şeklindeki yorumu üzerine Daum, "Bu da doğru değil. Böyle bir şey yok. Eskişehir maçından önce bir görüşmemiz oldu. Bu müsabaka için biraz daha defansif oynamamızı düşünmüştüm Çünkü daha 3 gün takımla çalışabilmiştik. 4-1-4-1 idi o maçtaki sistem. Pablo'nun orda 4'lü orta sahada biraz daha defansif görevi olacaktı. Kendisi de bana, "Ben bu pozisyonda kesinlikle defansif görevini dolduramam. Başka futbolcu oynasın" dedi. Ben de, "Sen bizim için çok önemli bir futbolcusun. Gerekirse sana göre sistem kurarız" dedim. Onunla birlikte bir çözüm bulduk. Futbolcuyla birlikte bunu konuştuktan sonra profile baktık ve çözüm bulduk. Sonra o sistemle müsabakalara çıktık. Siz de izliyorsunuz, sistemde bir değişiklik olmadı. O konuda söylediğinde siz de ona, burada bir sistem değişikliği yok, Bursaspor her zaman böyle oynuyordu, diyebilirdiniz. Sizin aslında bunu söylediğinde şaşırmanız gerekiyor. Siz de bu konuda bana açıklık getirebilirsiniz.
OZAN'IN TAKIMA KATILMASINA SEVİNECEĞİZ
Ozan İpek'in durumu nedir? 2. yarıya yetişebilecek mi? şeklindeki bir soruya ise Daum, "Rehabilitasyon çalışmaları gerçekten iyi yönde gidiyor. Futbolcumuza zaman baskısını yapmıyoruz. Tabi futbolcumuz hazır olduğunda takımla çalışacak. Umarım bunu ikinci devrede gerçekleştirebiliriz. Takımımıza katılmasına çok sevineceğiz. Ama tabi iki tarafa bakacaksınız. Uzun zaman oynamadığınız zaman maç kondisyonu diye bir şey vardır. O seviyeye gelmesi gerektiğini düşünüyor ve o süreci de göz ardı etmiyoruz" dedi.