"Maç öncesinde içinde bulunduğumuz durum bize bu mücadelenin kayıpsız geçilmesini emrediyordu. Aslında oyuncularımızda antrenmanda istekli durumları, maçın başından sonuna kadar kazanmak için ellerinden geleni yaptılar. Eskişehir'in de durumu ortada. Karşımızda helva gibi takım yoktu. Sıkıntılı ortamdan kurtulmak isteyen bir rakip vardı. İlk yarı net pozisyonlarımız vardı. Baskımız vardı. Oyuncularımın 3 puan için çırpınmalarının karşılığını son dakikalardaki gollerle aldılar. Oyuncularımı isteklerinden, mücadelelerinden dolayı tebrik ediyorum. Hak ettikleri üç puan aldılar. Eskişehir'de 1,5 yıl çalıştık. Onlara bundan sonraki maçlarında başarılar diliyorum. Çok ihtiyacımız olan, gelecek adına lige farklı bakmamızı sağlayacak bir galibiyet aldık. O nedenle mutluyuz. Bu takımdaki oyuncular birbiriyle daha fazla çalışıp, vakit geçirirse, birbirini anladıklarında daha iyi olacak.

BURSA'NIN BENDE ÇOK FARKLI YERİ VAR

"Bursaspor'a 2009 yılının Ocak ayında geldik. İlk devre bitmeden Bursaspor'un üçüncü antrenörü olarak geldim. Takım 12. sıradaydı. On sene öncesini eski gazeteciler bilir. İkinci lige düşmüş, iki sezon çıkma mücadelesi vermiş ve onunculuktan yukarı çıkmayan bir takımdı Bursaspor. Nisan'da takım ligde kaldığında, aynı şampiyonlukta olan kutlama konvoyları yapılıyordu. Bu takım şampiyon oldu, üçüncü, dördüncü, beşinci oldu. Şampiyonlar Ligi'ne, Avrupa Kupalarına katıldı. Türkiye Kupası'nda final oynadı. Bursa şehrinin bende çok farklı yeri var. Umuyorum ki gerçek Bursasporlular da bizim farklı yerimiz vardır. Bugün bizim için zor gün oldu. Protestolar birkaç kişi diyemeyeceğim, sonrasında stadın geneline yayıldı. Hayatımda ilk defa taraftar grubu beni istifaya davet etti. Bu da Bursaspor taraftarı oldu. Çok fazla konuşamıyorum. Bu günkü galibiyet 3 puan 3-4 basamak çıkarttı ama bizim içinde acı gün oldu. Üzgünüm. Konuşamıyorum. Demek ki bunları yaşayacakmışız. Oyuncularıma aldıkları galibiyet nedeniyle teşekkür ediyorum. Eskişehir'e bundan sonraki maçlarında başarılar diliyorum."