16 Mayıs 2018 | 13:27
8890 okunma
14 Mayıs 2018 tarihinde Bahçeşehir koleji ile oynadığımız maçta Atatürk Spor Salonu’nu dolduran binlerce Bursalı basketbolseverin ağzından, maç boyunca tek bir küfür bile çıkmamışken, basketbolla bütünleşen bir centilmenlik şölenini cezalandırmış olmanın, Türk basketbolu adına kara bir leke olmaktan öte hiçbir anlamı yoktur.
Bu lekeyi, yarı final serisinin ikinci maçından 6 saat önce, Atatürk Spor Salonu'nun kapısına kilit vurarak sürenleri, yani işgüzar raporu yazan temsilci başta olmak üzere, cezaya karar veren disiplin kurulu ve tüm bu olup bitene seyirci kalan basketbol yöneticilerini ne tarih affedecektir, ne de Bursa şehri ve Bursasporlular.
Sizleri sadece biz değil, rakibimiz Bahçeşehir'in eğitim kurumlarında yetişen nesil de affetmeyecektir, bu böyle bilinsin.
Bahçeşehir'in yöneticilerine de bir çift sözümüz var;
Yarı final serisinin ilk maçı öncesinde beyanatlarıyla ortamı germeye ve muhtemel bir gerginlik atmosferinden bir zafer hikayesi çıkarmaya kalkışan koçunuz bile maç sonrasında "ÇOK GÜZEL BASKETBOL ATMOSFERİ VARDI" demiş olmasına rağmen, sizlerin maruz kaldığımız bu adaletsizliğe, en azından kurumlarınızın 'varoluş ilkeleri' sebebiyle itiraz etmeniz gerekirdi. Ancak siz, ahlaki değerleri tutuşturan bu hukuksuzluk ateşini yakmış oldunuz ve bu gerçeği, hiçbir başarı öyküsüyle unutturamayacaksınız.
Size sesleniyoruz Sayın Hüseyin Yücel...
Kolunuzdaki pahalı Rolex'i, kuradan çıkan bir genç oyuncunuzun koluna takmış olmanız ve hatta milyon Euro tur primi vermiş olmanız bile, Bursaspor Durmazlar'ın önünde durmanıza yetmeyecektir.
Masa başında kaybedeceğimiz sanılan maçı, parkede söke söke almasını biliriz.
Bursaspor Kulübü